Koronavirüs erkek, kadın ve çocuklarda farklı seyredebiliyor. Çocuklar hastalığı hafif bir şekilde atlatırken yetişkinler süreci yoğun bakım desteğiyle atlatabiliyor. Koronavirüs salgınının Türkiye’de görülmeye başladığı ilk günlerden bu yana 5 bilim insanı bir araya gelerek vakaları incelediklerini anlatan Çocuk İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Yaşar Özkars, konuyla ilgili hazırlanan bilimsel makalenin Avrupa’da saygın bir dergide yayımlandığını belirtti. Özkars, “Ekip kurduk ve ekibimizde çocuk hematoloji uzmanı, yenidoğan uzmanı, pediatrist ve alerji uzmanı yer aldı. 5 akademisyen koronavirüsü incelemeye başladık. Literatürde yer alan tüm vakaları inceledik. Bunun sonucunda çocuk ve kadınlarda hastalığın daha hafif seyrettiğini fark ettik. Bunun nedeni üzerine yoğunlaştığımızda ise amacımız ‘koronavirüsle nasıl mücadele ederiz’ sorusuna cevap bulmaktı” ifadelerini kullandı.
Çalışma sonuçlarına dikkat çeken Emsey Hospital Çocuk İmmünoloji ve Alerji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Yaşar Özkars, “Hastalığın seyri vücutta bulunan timüs beziyle ilgili olabilirdi. Yaşla birlikte hastalık artış göstererek yaşlılarda daha ağır geçtiğini, kadın ve çocuklarda daha hafif olduğunu fark ettik. Literatür taramalarımızda şunu gördük timüs hacmiyle hastalık arasında ters bir orantı var. Timüs bağışıklık sisteminin komutanı gibidir. T hücrelerinin eğitim gördüğü bir yerdir. Eğer sizin timüsünuz aktif ise bağışıklıkla mücadeleyi iyi koordine edebiliyorsa hastalıkla mücadelede daha başarılı olursunuz. Koronavirüsten önce görülen SARS virüsünde de timüs hacmi ile virüs arasında bağlantı olduğu ortaya çıkmıştı. Çalışmalar neticesinde, timüs hacminiz ne kadar büyükse hastalığı hafif geçirme ihtimalinizin de o kadar yüksek olduğuna karar verdik. Yani timüs desteklenirse koronavirüsle mücadele o kadar güçlü olacak. Konuyla ilgili bir bilimsel makale yazdık ve bu çalışma Avrupa’da saygın bir dergide yayınlandı” değerlendirmesinde bulundu.
Timüsu desteklemenin mümkün olduğuna da dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Yaşar Özkars, şöyle devam etti: “Timüs bezi tiroidin hemen altında bulunuyor. Bazı çalışmalar o bölgeye yapılacak küçük masajlar ile timüs bezinin destekleneceğini gösteriyor. Tebessüm etmek, düzenli uyumak, dengeli beslenmek timus bezinin küçülmesini geciktirebilir. Aynı zamanda bu bezin küçülmesini geciktirmek için çinko takviyeleri kabul görüyor. Siz çinkodan zengin gıdalar tüketiyorsanız timüsünuzun daha geç küçüleceği kabul ediliyor. Onun dışında C vitaminlerinden portakal, limon, greyfurt, kırmızıbiber, karnabahar, brokoli ve E vitamini olan ıspanak, kereviz, lahana, ceviz gibi doğal takviyeler kullanılabilir. Düzenli uyku, mutlu bir hayat, pozitif düşüncenin de timüsün küçülmesini geciktirdiği düşünülüyor. Doğal seyrinde küçülmekte olan timüsün küçülmesini engelleyebilirseniz ileri yaşa sağlıklı bir şekilde taşıyabilirseniz koronavirüs ve benzeri virüslere karşı direnciniz artacaktır. Bu konuda daha çok çalışma yapılmalı ancak bu yolda bir kapı açtığımızı düşünüyorum.”
Bir çocuğun dünyaya geldiği anda timüs bezinin son derece aktif olduğunu anlatan Özkars, şu ifadeleri kullandı:
“Erkeklerde hızlı, kadınlarda geç küçülüyor. Çocuklarda ise çok aktif. Ancak ergenliğe doğru küçülür ve erişkinlikte daha küçük bir hal alır. Ancak kadınların hormonal dengesinden dolayı timusun küçülmesi gecikiyor. Bu da kadınlarda daha hafif seyreden koronavirüs vakalarını açıklayacaktır. Timusun gülmekle birlikte küçülmesinin geciktirileceği yönünde de çalışmalar var. Eğer siz tebessüm eden pozitif bir insansanız timus beziniz daha geç küçülüyor. Viral enfeksiyonlara karşı daha dirençli oluyorsunuz. Biz bu konuda umutluyuz ve timusun desteklenmesini düşünüyoruz. Timüsün küçülmesini engelleyecek ilaçların gelecekte virüs tedavisinde kullanılacağını umut ediyoruz.