Yurt gezilerine devam eden İYİ Parti lideri Akşener’in şimdiki durağı Denizli. Denizlili vatandaşlar ve esnafla bir araya gelen Akşener, burada gerçekleştirdiği mitingde gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor.
Akşener’in açıklamalarından satır başları şu şekilde:
“Aranızda olduğum için büyük bir heyecan ve onur duyuyorum. Bu ne güzel bir coşku bu ne güzel bir Denizli. Yüce Rabbim her birinizden ayrı ayrı razı olsun. Denizli’nin benim gönlümde ayrı bir yeri vardır. Hürriyet ve Demokrasi meydanında ilk durağımızdır. Çünkü Denizli bundan 5 yıl önce iktidar yürüyüşümüz için bugün buradan başladığımız yerdir. Bu kutlu yolun ilk kıvılcımı bundan 5 yıl önce Denizli’de çakıldı ve memlekette umut ateş oldu.
BUYURUN BURADAYIM DİYORUM
Koltuk hesabıyla değil memleketin huzuru hesabıyla dimdik durduk. 31 Mart’ta bu meydanda sizlerle hasbihal ettikten sonra hapse atılacağım söylenmişti. Biz de çantamız hazır demiştik. Beni teneşire yatıracaklarmış buyurun buradayım diyorum. Kıvılcımdık büyüdük, halkımızı arkamıza aldık güneş olduk.
Mazota gübreye suya para yetiştiremeyen çiftçilerimizi dinliyorum. Saray’a kapanık sırtını döndüğü milletimizi dinliyorum. Biz milletimizin sesini her türlü şartla duyurmak için buradayız. Biz onlar gibi çirkinleşip milleti yuhalamayacağız.
Kardeşlerim neden buradayım biliyor musunuz? Milletimiz zorda. Türkiye’de bugün, anneler tencereleri dolduramıyor, babalar eve ekmek götüremiyor, evlatlarımız yurt dışına kaçmanın fırsatını kullanıyor.
BEŞER MAAŞ BAĞLAYANLARI UTANDIRMAK İÇİN BURADAYIM
Geline, Damada, kayınçoya beşer maaş bağlayanları utandırmak için buradayım. Açım diyenlere abartıyorsun diyenleri söylemek için buradayım. Sen aç gezerken Saray’da sefa sürenlerin yüzüne çarpma için, milletin malına çökenleri bitirmek için buradayım.
Bundan 3 yıl öncesine göre daha mı zenginsiniz. Mahsüller daha mı çok kazandırıyor, esnaf dükkanı çevirebiliyor mu? Memur kardeşlerim 3 yıl önce verdikleri söz tutular mı, 3600 ek göstergeyi verdiler mi? Domatesi, patlıcanı, yağı, unu şekeri daha mı ucuza alıyorsunuz? Bu sesleri duyacaksın Sayın Erdoğan, mutlaka duyacaksın duymadığın zaman da gideceksin. Senin görmek istemediğin gerçekler işte burada.
Bu “Hayırlar” bu cevaplar sana Sayın Erdoğan. Ya bu insanları duyacak gerçeklerle yüzleşeceksin ya da sandık geldiğinde milletin okkalı tokadını yiyeceksin bu kadar basit. Milletin şaşmaz iradesi son sözünü söyler. Türkiye bugün çok derin bir krizle karşı karşıya. Soruyorum bu iktidar millete gidiyor mu, aranıza gelebiliyor mu, aranıza gelmeye yüzleri var mı?
ERDOĞAN’IN SÖYLEDİĞİ GİBİ: SEÇİM, SEÇİM, SEÇİM
Aynı Sayın Erdoğan’ın bundan 20 yıl önce söylediği gibi tek bir çözüm var seçim seçim seçim…
Rahmetli Demirel’in mitinglerinde tencerelere vurulurdu açız diye. Şimdi o devir geri döndü. Türkiye’yi uçuracak denilen bu ucube sistem, 5 müteahhidi zengin etti, dolar euro uçtu ama vatandaş fakirleştikçe fakirleşti.
Yağın şekerin kilosu ateş pahası. İşsizlik artıyor. Geceleri döviz kurunu takip ederken uykularımız kaçıyor. Erdoğan kafasına göre deney yapıyor olan milletimize oluyor. Damadınla oyun kurdun olmadı. Onu gönderdin başkası geldi tutmadı. Mevsimlik Merkez Bankası başkanları tutmuyor. Okey oynar gibi, ıstaka dizer gibi ekonomi yönetilmez. Sayın Erdoğan bildiğini okumaya tam gaz devam ediyor.
Sadece kendisi değil çevresi de aynı. Bu arkadaşların Japonya’ya karşı bir ilgisi var. Pandemi döneminde Japon esnaflar için çok üzüldüler. Şimdi de cahil bir vekilleri ile Japon Yeni ile doları hesaplıyorlar. Kaybedeceğinizi anladınız oynatacaksınız, kendinize doktor arıyorsunuz anladık. Oynatacaksanız gidin ödete oynatın bu milletin asabını daha fazla bozmayın.
“O YANLIŞ, ARTIK BİR TERCİHTİR”
Denizlili hemşerilerim; Onlar Japonya’nın sorunlarıyla oylanırken; Maalesef Denizli, memleketin gerçek sorunlarını, tüm çıplaklığıyla yaşıyor. Bir yanlış ilk kez yapılıyorsa, ona kaza diyebilirsiniz. İkinci kez yapılıyorsa, ona hata diyebilirsiniz. Ama üçüncü kez yapılıyorsa, O yanlış, artık bir tercihtir.
Nitekim bugün; Paramızın pul olmasının sebebi de, Mutfaktaki yangının sebebi de, İşsizlikteki olağanüstü artışın sebebi de, Her geçen gün borçlanmamızın sebebi de, Sayın Erdoğan’ın bu evlere şenlik tercihleridir.
Sayın Erdoğan her konuşmasında, piyasaya güven yerine, şüphe vererek, Türk Lirası’nın, ortalama 25 kuruş, değer kaybetmesini tercih ediyor. Akıl dışı teorilerinde inat ederek, Esnafı, emekliyi, çiftçiyi, öğrenciyi hayat pahalılığına mahkûm etmeyi tercih ediyor. Geçilmeyen köprünün, kullanmayan tünelin borcunu, dolar cinsinden sırtımıza yükleyerek; Denizlili’yi yokluğa, yandaşınıysa ranta boğmayı tercih ediyor.
Haziran 2018’de, domatesin fiyatı 4 liraydı. Bugün 11 lira. Kıymanın kilosu, 40 liraydı, bugün 75 lira. Ev fiyatları, son bir yılda yüzde yüz arttı. Otomobil bayisinin, galerinin, yanından geçebilene aşk olsun. Birkaç yıl öncesine kadar, otomobili bir araç olarak bilirdik. Ancak bugün geldiğimiz noktada, otomobil artık bir amaç hâline geldi. Orta sınıf arabaların fiyatları, 500 bin lirayı geçti. Hatta araba, artık bir yatırım aracı hâline geldi.
İşte size, Sayın Erdoğan’ın, buram buram zeka kokan tercihlerinin sonuçları. Ama kendisine sorarsanız, her şey yolunda, enflasyon da yüzde 19. Güler misin, ağlar mısın? Gerçekten ibretlik.
Değerli kardeşlerim; AK Parti iktidarı başa geldiğinde, Denizli, kişi başına gelirde, 14’üncü ilimizdi. Bugün ise, 21’inci sırada yer alıyor. Denizli her geçen gün; zenginlikte, istihdamda, istikrarda geriye gidiyor.
Biliyorum; Ülkemizi içine soktukları bu durumdan, aynı benim gibi, siz de rahatsızsınız. Ama, “Ekonomi kötü” dediğinizde; Bu durumun sorumluları size; “Elinize dizinize dursun be!” diyecekler. “İş bulamıyoruz” dediğinizde; “Çalıştıracak eleman bulamıyoruz.” diyecekler. “Fiyatlar yüksek, enflasyon yükseliyor” dediğinizde; “Dolarla mı maaş alıyorsunuz?” diye soracaklar. Herkes suçlu, ama bir tek Ak Parti ve Sayın Erdoğan suçsuz… Varsın olsun. Onlar istedikleri kadar, kulaklarının üzerine yatsın; Biz varız. Biz buradayız. Biz neredeysek, milletin iradesi oradadır. Biz neredeysek, milletin gündemi, milletin derdi oradadır. Çünkü, İYİ Parti neredeyse, milletin sesi oradadır!
Nitekim bugün, buraya gelirken, Milletin Kürsüsü’nü de yanımızda getirdik. Ve yine her zaman olduğu gibi, bugün de, sözü milletimize bırakacağız. Döne Altındaş Hanım aramızda. Saraydaki haramzadeler duysun diye, duysunlar da, bir nebze olsun, yüzleri kızarsın diye, Denizli’nin dertlerlerini bize, bizzat Denizlili bir kardeşimiz anlatacak.