Kahramanmaraş’ta, 13 yıl önce bugün düşen helikopterde bulunan Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişinin ölümüyle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada 9 kişiden oluşan bilirkişi heyeti çalışmalarını tamamlayarak raporu yazmaya başladı. Yakın bir zamanda dosyaya girecek olan bilirkişi raporu; helikopterin suikast, kaza ya da ihmal sonucu mu düştüğü sorusuna cevap verecek ve bu nedenle soruşturmanın seyrini değiştirecek.
Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Keş Dağı’nda 25 Mart 2009’da düşen helikopterde bulunan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, Erhan Üstündağ, Yüksel Yancı, Murat Çetinkaya, İsmail Güneş ve helikopter pilotu Mustafa Kaya İstektepe’nin ölümüyle ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada 20 Haziran 2016’da 132 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Yazıcıoğlu ailesi ve partinin itirazı üzerine Kahramanmaraş 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi, 10 Nisan 2018’de şüphelilerden 20’si hakkında verilen takipsizlik kararını kaldırırken, 112 kişi hakkındaki itirazı reddetti.
Bu kararla birlikte helikopterin düşmesiyle ilgili soruşturma dosyası yeniden açıldı. Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında bugüne kadar şüpheli, müşteki, tanık ve mağdurdan oluşan yaklaşık 200 kişinin ifadesi alındı. Yeni ifadeler ve delillerle birlikte 20 şüpheliyle başlayan dosyadaki şüpheli sayısı da arttı. Soruşturma kapsamında bazı şüpheliler hakkında yakalama kararı çıkarılırken, bu kişilerin yakalanması için kolluk kuvvetlerinin çalışmaları devam ediyor. Soruşturma dosyası 200 klasörü aşarken; hava koşulları, helikoptere dışarıdan müdahale, savaş uçaklarının etkisi, pilotaj hatası gibi helikopterin düşmesiyle ilgili bugüne kadar ortaya atılan çeşitli iddiaların tüm detaylarıyla araştırılması için Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 9 kişilik bilirkişi heyeti tayin edildi.
Geçen yıl temmuz ayında göreve başlayan bilirkişi heyetindeki kişiler, bugüne kadar dosyada görev almamış ve alanlarında uzman kişiler arasından seçildi. Helikopter pilotu, F4-F16 pilotu, hava trafik uzmanı, motor mühendisi, 2 elektrik-elektronik mühendisi ile İTÜ Havacılık-Uzay Bilimleri Fakültesinde görevli 3 profesörden oluşan bilirkişi Anakara Esenboğa’daki helikopter enkazında da detaylı incelemelerde bulundu. Soruşturma dosyasını da inceleyen bilirkişi, çalışmalarını tamamlayarak raporu yazmaya başladı. Yakın bir zamanda dosyaya girecek olan bilirkişi raporu; helikopterin suikast, kaza ya da ihmal sonucu mu düştüğü sorusuna cevap verecek ve bu nedenle soruşturmanın seyrini değiştirecek.
Yazıcıoğlu ailesinin avukatı Kemal Yavuz, helikopterin düşmesiyle ilgili yürütülen soruşturmada tayin edilen bilirkişi ekibinin, soruşturmanın geleceği açısından çok önemli olduğunu söyledi. Helikopterin düşmesinin ardından bir kaza kırım ekibi kurulduğunu hatırlatan Yavuz, şöyle devam etti:
“Kaza kırım ekibi, uçan hava aracının neden düştüğünü ya da nasıl düşürüldüğünü açıklayan bir rapor hazırlarlar. Bu çerçeve içerisinde usulsüz bir kaza kırım heyeti oluşturuldu. O usulsüz oluşturulan yetkisiz kaza kırım ekibinin hazırladıkları geçersiz bir rapor vardı. O rapor son dereceye yetersiz, hüküm kurmaya zaten elverişli olmayan bir rapor. O raporun yerine geçecek bir şekilde etkili uzman kişilerden oluşan bir rapor hazırlanması gerekiyordu. Bu bağlamda Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı 9 kişiden oluşan bir bilirkişi kuruluna sevk etti. Bilirkişinin raporunu hazırlaması yakındır. Bilirkişi heyeti, raporu hazırladığı takdirde daha somut verilere ulaşmış olmayı umuyoruz. Eğer dosyanın üstü kapatılmaya çalışılmıyorsa yapılacak şey budur. Bu çerçeve içerisinde sorduğumuz yüzlerce cevapsız soruya belki kısmen cevap bulma imkânımız olacak bu rapor hazırlandıktan sonra. Bu raporu bekliyoruz ve rapor çıktıktan sonra dosya aydınlanacak.”
Bugün itibariyle olayın üstünden 13 yıl geçtiğini, ortadan tek bir suç varken tek bir soruşturma yerine birçok soruşturma ve davanın görüldüğünü ifade eden Avukat Kemal Yavuz, olayın tek bir dosyada ele alınması gerektiğini ifade etti. Yavuz, “13 yıldır iğneyle kuyu kazarak bir hukuk mücadelesi veriyoruz. Verdiğimiz bu hukuk mücadelesi içerisinde biz kimseyi zan altında tutarak değil, delilsiz asla konuşmadan bir soruşturma yürüterek, adil olmak istiyoruz. 13 yıl, insan ömründe de devlet hayatında da uzun bir zaman. Gecikmiş adalet, adalet değildir ilkesinden hareket edersek yargı açısından da oldukça uzun bir zaman ve kabulü de mümkün olmayan bir zaman. Bu akımdan bizim, yüce Türk adaletinden beklediğimiz bir an önce soruşturmanın tamamlanması Hak edenlerin hak ettiği cezayı almak üzere mahkemelere sevk edilmesini bekliyoruz. Türk adaletinden beklediğimiz budur. Adalet gecikmez, tez verilmeli” diye konuştu.
Yazıcıoğlu ana soruşturması devam ederken, helikopterin düşmesinden sonra arama kurtarma faaliyetlerinin akamete uğratılması, hırsızlık gibi suçlardan davalarda açıldı. Dönemin Kahramanmaraş Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Dursun Özmen, “Helikopterin enkazına ulaşıldı, gruptan BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ayağı kırık, Göksun Devlet Hastanesine intikal ettiriliyor” bilgi notuyla arama kurtarma çalışmalarını sekteye uğrattığı iddiasıyla görevi kötüye kullanma suçundan yargılandığı davada 2 yıl hapis cezasın çarptırıldı. Yargıtay 5’nci Ceza Dairesi’nde yargılanan dönemin Kahramanmaraş Valisi Mehmet Niyazi Tanılır, İl jandarma Komutanı Sezai Akgün ile İl Emniyet Müdürü Necdet Çelikbilek de görevi kötüye kullanma suçundan 1 yıl 2 ay hapis cezasına çarptırıldı. Kahramanmaraş 5’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen başka bir davada ise görevi kötüye kullanma suçlamasıyla yargılanan dönemin Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürü Orhan Birdal 1 yıl 1 ay, Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru 1 yıl 3 ay, Adana Jandarma Bölge Komutanı Emekli Korgeneral Ali Lapanta 1 yıl 6 ay ve Kurmay Başkanı Mazlum Koçoğlu 1 yıl 1 ay hapis cezası aldı.
Öte yandan soruşturma sırasında FETÖ terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen’in ve örgüt yöneticilerinin talimatları doğrultusunda soruşturmaya müdahale ederek örgütün amaçları doğrultusunda yönlendirmede bulunarak yardım etikleri öne sürülen 19 kişi için de Kahramanmaraş 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Silahlı terör örgütüne üye olmak, silahlı terör örgütüne yardım etme, kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık suçuna yardım etme, kişinin ölümünden yararlanarak hırsızlık, silahlı terör örgütü adına suç işleme, zincirleme şekilde yalan tanıklık, suç uydurma, iftira, suçu ve suçluyu övme suçlarından şüphelilerin yargılanması devam ediyor.
Ayrıca, özel yetkili mahkemeler zamanında Malatya’da dosyaya bakan ve FETÖ’den ihraç edilen bazı hâkim ve avcılarla ilgili Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başvurusu üzerine HSK tarafından soruşturma başlatıldı.