Yaşınız kaç olduğu hiç fark etmiyor bahçesine girdiğinizde an tarihi yaşamış olduğunuzu hissettiğiniz içine geçtiğinizde muhteşem atmosferiyle kalbinizin yetersiz kalacağından korktuğunuz, tarihe meydan okurcasına görkemli dillere destan, buram buram zeka yeteneği ve emeği anlatan mimari şahaser Dolmabahçe Sarayı…
Görkemli mimari şahaser Dolmabahçe Sarayı içinde inanılması imkansız denilecek kadar, küçük sade bir oda, kapısına yaklaştığınızda ben buradayım dercesine kahramanlık kokuları yayılıyor, kapısına vardığınızda ise donup kalıyorsunuz nefesiniz boğazınızda düğümleniyor, baktığınızda yüreğinizi, zihninizi titreten odanın içerisinde yatağın üzeri yıldızlı bayrağımızın örtülü olduğu tüm dünyanın hayranlık ve gıpta ile baktığı bir DEHA’YA ’’ATAMIZA’’ son nefesine kadar gururla ev sahipliği yapmış arkadaşlık etmiş VEFALI BİR KARYOLA!
Zorluklar, imkansızlıklar içerisinde cephelerde geçmiş kahramanlıklarla dolu yaşanmış bir ömre tanıklık etmiş, gördüğünüz anda nereden nereye diyebileceğimiz merak ettiklerinizin cevaplarını duymak istediğiniz, doksan dokuz yılı tüm cevaplarıyla saniyeler içinde yeniden yaşadığınızı hissettiren ‘’VEFALI KARYOLA’’.
EVVEET!
Görkemli mimari şahaser Dolmabahçe Sarayının içinde sade, mütevazi bir oda ve içinde kahramanlıkların tek önderi ‘’DEHA’NIN’’ Vefalı Karyolası…
‘’ATAM’’ Cepheden cepheye koşarken yorduğu bedeniyleüzerine uzandığında kaç Kahramanlık destanı için karar verdi kim bilir?
Aziz Milletim diye hitap ettiği Halkı için hiç tereddüt etmeden harcadığı ömrünün ne kadarında Vefalı Karyolasında geçekten dinlendi, ya da kendine azıcıkta olsa zaman ayırıp dinlenebildi mi acaba?
Dolmabahçe Sarayı görkemiyle göreni büyüleyen şahaserve tüm bu görkemli şaşalı şahaserin içerisinde nutkunuzun tutulduğu mütevazi Kahramanlık kokan sıcacık bir oda içinde sade asil bir DEHA’YA ev sahipliği yapmış,arkadaşlık etmiş kendinden emin VEFALI KARYOLA.
Minnettarlığımı anlatmaya kelimelerin kifayetsiz kaldığı ATAMIZ’I Ömrünün son günlerinde, son nefesine kadar ağırlayan Dolmabahçe Sarayını görmek istemişimdir her zaman, hem de öyle böyle değil, bin şükür son İstanbul ziyaretimde tanıştım Dolmabahçe Sarayının görkemli şahaser mimarisiyle gezdiğim her odası ayrı diyarlara götürdü beni…
Saatlerce gezmekle bitiremeyeceğiniz kadar büyük tarifi edilemeyecek görkemli şahaser Dolmabahçe Sarayı…
Lakin…
Bu görkemli şahaserin içerisinde, kuş olup uçmak bir an önce kapısının önüne konmak, kavuşmak istediğim mütevazi tek bir oda vardı!
Buram buram Kahramanlık, buram buram ‘’ATAM’’ Kokan bir oda ve içinde dünyanın yenilmez eşi benzeri bir daha gelmeyecek önderi bir DEHA’YA ev sahipliği yapmışson nefesine kadar arkadaşlık etmiş, gördüğüm anda içimi titreten sade, demirden yapılmış mütevazi bir (KARYOLA) vardı, gördüğümde her kıvrımı bana sonsuz özlemi, koşulsuz sevgiyi ve anlatılmakla bitmeyecek, bitirilemeyecek kahramanlıkları, yer ile gök bir araya gelse dahi asla unutturulamayacak, unutulmayacak ‘’ATAMIZI’’ anlatan VEFALI KARYOLA, gördüğüm an hakim olamadığım sel gibi akan gözyaşlarımla dokundum baş ucuna ‘’ATAM’A’’ dokunur gibi kalbim durdu sanki o anda tüm yaşantım film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden hem de birkaç saniye içinde, avazım çıktığı kadar minnettarlığımı haykırmak istedim!
Nefesim tükenene kadar haykırmak tüm dünyaya, evrene duyurmak istedim…
VEFALI KARYOLANIN ev sahipliği yaptığı son nefesine kadar arkadaşlık ettiği ‘’DEHA’YA’’ (İlk gün gibi sana ihtiyacımız var ‘’ATAM’’ hadi bir daha çık gel ‘’SAMSUNDAN’’ çık gel Sarı Saçlım Mavi Gözlüm) diyehaykırmak istedim.
Özgürce yaşadığım her an aldığım her nefes, hakkında duyduğum her söz okuduğum her cümle, gördüğüm her yer yüreğimdeki ‘’SONSUZ SEVGİNİN’’, Hayranlığımın çığ gibi büyüdüğü, kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kaldığı, adını telaffuz ederken nutkumun tutulduğu…
Yıl 1938!
10 KASIM…
84 yıl önce bu gün 9.05 geçe tüm dünya saatlerinin durduğu, unutturmaya kimsenin gücünün yetmediği, yetemeyeceği DEHA!
İlkelerin doğrultusunda geleceğimize yön veren sönmeyecek ışığınla, her daim aydınlık yarınlarakavuşacağımıza inancım tamdır ‘’ATAM’’.
SONSUZ SEVGİ, SAYGI, ÖZLEM ve MİNNETLE!...
Mercane CAN