Bir Kültürün Yeniden Doğuşu ..

Bir Kültürün Yeniden Doğuşu ..

reklam"

(ADNAN MENDERES BULVARI)

Son dönemlerde bir kaç sportif yazı yazdıktan sonra ne zamandır spor yapmadığımı farkettim. Giydim eşofmanları, doğruca sahilde soluğu aldım. Çoğumuzun yaptığı gibi sabah saatlerini değil de aktif dinlenme ve zihnimi boşaltmak için akşam saatlerini tercih ettim Keyifli de oldu…Tabi ki spor yaparken, mesleki reflekslerimi de yanımda götürmeyi unutmadım. İyi ki de götürmüşüm..

Adnan Menderes Bulvarı’ndayım anlayacağınız üzere. Hani bir zamanlar utlu azınlığın uzun koridoru dedikleri. Seçilen her Belediye Başkanı’nın gözünü ilk diktiği yerde. Taşları değişen ama bir türlü anlayışı değişmeyen .Garip garip heykellerin yalnızlıkla raks ettiği . Çay bahçelerinin masumiyetlerini yitirip, işgale yelken açtığı. Geceleri karşısına dikilmiş meyhanelerin yüzüne baka baka küfürler savurduğu. Karanlık ..İzbe.. Ürkütücü…  Yeşilin ve mavinin bu kadar yakın olmasına rağmen bir türlü buluşamadığı…   Adnan Menderes Bulvarında ..

Şimdi bambaşka..

Mutlu azınlığın değil. çoğunluğun mutlu olabileceği bir koridor artık bu bulvar. .

Peki bu değişimin hikayesi ne ?

Bir hastalık, bir anlayış ile birleşti aslında Adnan Menderes’te.. Ve belki de ilk kez hastalıklı bir anlayışa dönüşmedi..

Pandemi döneminin hayatımıza kattığı negatif unsurlar, bu sahillerin bizim olduğunu anlattı evvela…Ve bir denizimiz olduğunu hatırlattı bize..

Bir yönetim anlayışı da bu negatif havayı dağıtarak, belki de önemli riskler alarak gerçek kimliğine kavuşturdu bu koridoru .Ortak ve çok amaçlı bir alan yarattı. Aydınlattı bu koridoru.. Ve aydınlandı kafalar .. Adnan Menderes’i sadece güne iyi ve zinde başlamak için sportif bir alan olmaktan çıkartıp, menüye mehtap ve yakamozu ekledi bu anlayış, hem de adisyonsuz..

Yürüdükçe keyiflendim..

Iki sevgilinin biralarını yudumlarken ki özgürlüğüne,. Bir babanın kızıyla salıncakta sallanışına. Bir sokak köpeğinin , sahipli diğer bir yavru köpekle oynaşmasına.. Müzik yapan gruplara bir anne kızın dans ederek eşlik etmesine.. Balık tutanların kısmetiyle buluşmasına.. Bisiklet sürenlerin çocuksu heyecanına..

Baktıkça daha da keyiflendim..

Ayrıca hizmetin insana kalite kattığına ve terbiye ettiğine inancımı bir kez daha tazeledim.. İnsanlarımızın yeşile ve maviye olan hürmetinin kendine verilen değerle hangi noktaya ulaşabildiğine de şahit oldum.

Anlayacağınız ben Adnan Menderes’te sadece sporla , eğlenceyle, yada kalabalıklarla karşılaşmadım. Aslında bu kentin tarihinde ve mayasında olan fakat uzun yıllardır ortaya çıkaramadığımız bir kültür ile karşılaştım..

Unutmayalım ki;

Taşları değiştirmekle olmuyor bu işler

Başlar değişince oluyor….

reklam
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?