Mersin İdman Yurdu.
Bu kent için çok fazla anlam ifade eden üç kelime.
Üçü biraraya geldiğinde adı Sevda olur .
Zor günler geçiriyordu Mersin İdman Yurdu .
Yoğun bakımdaydı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer bu duruma kayıtsız kalmadı.
Bu kentin bir takımı vardı ve hakettiği noktada değildi.
Önce MSK da prova yaptılar ve Çukurova ruhunu yeniden getirdiler salona, parkeye .
Süper lige çıktılar .
Bu defa da meşin yuvarlağın kaleyle buluşması gerekiyordu.
Topa girdiler ve Mersin İdman Yurdu’na bırakılan kötü mirası, kronikleşmiş hastalığı çözüme kavuşturdular.
Transfer yasağını kaldırdılar.
Apar topar transferleri gerçekleştirdiler.
Ve az zamanda çok iş başardılar.
Ameller niyetlere göredir dercesine..
Nerdeyse soyunma odasında tanışan bir futbolcu grubu ile iki haftada umutları yeşerttiler.
Sahada yükselen umut ne yazık ki masada hiç ummadık bir krize dönüştü.
Kulübü bu lige taşıyan Başkan Metin Saltık kulübün devir teslim toplantısında kendi şirketinin sponsorluğunun devam etmesi hususunda ısrarcı olunca diplomasi tıkandı.
Görüşmeler yarıda kaldı.
Heveste kursakta.
Peki şimdi ne olacak ya da ne olmalı ?
Bir kere kulübün devri ile ilgili görüşmeleri tıkayan sponsorluk meselesi hayallerin yarıda kalacağı bir sürecin habercisi gibi.
Bir kere kulübü devralacak olan yapının kendi sponsoru ile çalışıp çalışmayacağına karar verecek yine kendisi olmalı. Bu kulübü devralan yapının Büyükşehir Belediyesi ile bağlantılı olması bu konuda daha seçici davranmasını gerektirecek. Büyükşehir belediyesinin bir başka kişi ve kuruluşların şartları belirlediği bir ortamda hareket etmesi kurumsal yapısına ters bir durum içeriyor. Bu durumda da davul ve tokmağın başkasında olacağı bir yapı çocuğun ölü doğmasına neden olacak. Bu riske Büyükşehir Belediyesi asla girmeyecek.
Bu nedenle Başkan Metin Saltık’ın bugüne kadar emek verdiği kulübün geleceğinin şekillenmesi için bu ısrarından vazgeçmesi en itibarlı ve en doğal olan sonuç olur. “Artık yetemiyorum” diyerek bıraktığı kulübün önünü açacak hamleyi yapması da Metin Başkan’a yakışacak harekettir.
Bu kulübü şahıs malı olmaktan çıkaracak ve eski günlerdeki gibi halkın takımı haline getirecek bu değerli hamleye herkesin sahip çıkması gerekiyor. En çok da Metin Başkan’ın. Çünkü kulübün sıkıntılı günlerinde kendisine ve kulübe sırt çevirmeyen, destek veren Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e bu haksızlığı yapacağını açıkçası düşünmüyorum. Kulübün son dönemlerindeki kulüp başkanlarının nasıl hatırlandığı ve bıraktıkları miras ortadayken, Metin Başkan’ın da kulüp tarihine aynı kalemle yazılması kendisine yapmış olduğu en büyük haksızlık olur.
Belki de birkaç yıl sonra süper ligde mücadele edecek olan Mersin İdman Yurdu’nu evinin bir odasında değil de bu kulübün harcını karan, temelini atan bir başkan olarak şeref tribününden izlemek istiyorsan vazgeç başkan…