Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 28 No’lu Eğitim Hizmetleri Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Cahit Tunç, Başkan Yardımcısı Hatice Erbaz Suray, Meclis Üyeleri Tamer Güner ve Yalçın Balcı ile Komite Üyesi Nihat Oğuz, yüz yüze başlayan yeni eğitim yılını değerlendirdi. 18 aylık zor bir sürecin geride kaldığını vurgulayan Komite Üyeleri, yaraların önümüzdeki süreçte daha hızlı sarılabilmesi adına öğrencilere verilen özel okul teşviklerine devam edilmesi gerektiği görüşünde birleşti. Pandemi sürecinde hijyen koşullarının sağlanabilmesi için sınıf mevcutlarının azaltılmasının önemine de dikkat çeken Üyeler, bu noktada devlet okulları yanında özel okulların da öğrenci yükünü paylaşmasının önemini vurguladı. Bu yükün paylaşılabilmesi için özel okulların ekonomik açıdan güçlenmesi gerektiğini dile getiren Üyeler, uygun koşullu kredi tanınması ve KDV desteğinin devam etmesi çağrısında bulundu. Yurtdışı eğitimde ise toparlanma sürecinin başladığı belirtilen değerlendirmede, İngiltere, Kanada ve Amerika’daki eğitime yönelik bilgiler verildi.
Tunç: “Kaçak eğitim kurumlarıyla mücadele şart”
Komite Başkanı ve Özel Bilgen Eğitim Kurumları Sahibi Mehmet Cahit Tunç, yüz yüze eğitimin başladığını ancak geride kalan 18 aylık kapanma sürecine dayanamayarak kapanan okul sayısının da arttığını söyledi. Ayakta kalan okulların varlığını sürdürebilmesi adına bir takım önlemler alınması gerektiğini belirten Tunç, özellikle kaçak yapılan eğitimin takip edilerek haksız rekabetin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi. “Kaçak çalışan kurumlar nedeniyle hem öğretmen sıkıntısı yaşanıyor hem de eğitim ve öğretimi hakkıyla yapmaya çalışan kurumlar haksız rekabete uğruyor” diyen Tunç, bu konudaki denetimlerin artırılarak bu eğitim kurumlarının da ekonomiye kazandırılması gerektiğini vurguladı. Velilerin pandemi sürecinde okulların önemini çok daha iyi anladığını kaydeden Tunç, “Okullar sadece eğitim yeri değil, öğretim yeri ve sosyal zekanın geliştiği kurumlar. Bu nedenle kaybedilmiş bir nesil oluşturmamak adına eğitim okullarda devam etmeli. Okulların ayakta kalabilmesine destek adına da denetimler artırılıp haksız rekabetin önüne geçilmeli” ifadelerini kullandı.
Suray: “Yurtdışı eğitime talep artıyor”
Komite Başkan Yardımcısı ve İES Yurtdışı Eğitim Sahibi Hatice Erbaz Suray ise yurtdışı eğitimde yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Covid süreciyle birlikte Mart 2020’de yurtdışında eğitim alan öğrencilerin büyük bölümünün yurda döndüğünü kaydeden Suray, şu bilgileri verdi:
“Bu yılın başından beri yurtdışı eğitime talep arttı. İngiltere Türkiye’yi halen kırmızı listede tutuyor ama yüksek öğrenim ya da yüksek lisans için giden öğrencilerimiz var. 10 gün karantinada kalıp sonra eğitimlerine devam ediyorlar.”
İngiltere’de yüz yüze eğitimin tam zamanlı olarak başladığını bildiren Suray, Kanada’da ise hibrit eğitim olarak tanımlanan haftanın 2-3 günü eğitim kalanı online eğitim sisteminin uygulandığını söyledi. Öğrencilerin Amerika’yı da tercih ettiğini kaydeden Suray, yurtdışına talebin yüzde 60’lara ulaştığını ifade etti.
Balcı: “Pandemi nedeniyle okul kapanabilir algısı ortadan kalkmalı”
Komite Meclis Üyesi ve Balcı Özel Eğitim Kurumları Sahibi Yalçın Balcı, Pandemi sürecinde kapanan okulların büyük bölümünün son 8 yılda açıldığına dikkat çekti. Bu okulların öğrencilere verilen özel okul teşvikleriyle ayakta kaldığını, bu teşviklerin kesilmesiyle mücadeleye devam etmekte zorlandığını ifade eden Balcı, önümüzdeki dönemde pandemi sürecinde oluşan ekonomik hasarın hızla kapatılabilmesi adına öğrenci teşviklerine yeniden başlanmasının önemine değindi. Bu sayede velilerin çocuklarını daha rahat özel okula gönderebileceğini ve özel okul sayısının eski seviyelerine ulaşacağını belirten Balcı, böylece devlet okulları üzerindeki yükün de azalacağını söyledi. Özellikle pandeminin etkileri devam ederken sınıf mevcutlarının azaltılmasının büyük önem taşıdığını dile getiren Balcı, “Devlet okullarında sınıf mevcutları 50’ye yaklaştı. Tam zamanlı hizmet verilmesi mümkün değil. Velilerin öğrencilerini özel okula göndermesi kolaylaşırsa mevcut yarı yarıya azalabilir” dedi.
Velilerin tekrar okullar kapanabilir endişesiyle özel okullara sıcak bakmadığını da ifade eden Balcı, “Artık pandemi var, okullar kapanabilir algısını da ortadan kaldırmalıyız. Bununla yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Yasaklarla sorunların çözülmeyeceğini görüyoruz. Pandemi 5 yıl sürse 5 yıl okulları kapatamayız” diye konuştu.
Güner: “Özel eğitim sektörü desteklenmeli”
Komite Meclis Üyesi ve İlkhamle Özel Eğitim Kurumu Sahibi Tamer Güner de öğrenci teşviklerinin devam ettirilmesinin önemine değindi. 18 aylık kapanma süreciyle mücadele etmek durumunda kalan kurumları hatırlatan Güner, “Artık okulculuk güçlü sermaye gerektirmeye başladı. Şartlar böyle devam ederse eğitimciler yerine işadamları bu sektöre yönelecek” değerlendirmesini yaptı. Özel okullara yönelik ucuz kredi verilerek de eğitim kurumlarının desteklenebileceğini belirten Güner, “Önümüzdeki süreçte sektörü zorlayabilecek yeni bir yasal düzenlemeye daha gidildi. 1 Ocak 2022’den itibaren yürürlüğe girecek olan uygulamaya göre geçmişte okulları korumak adına eğitim döneminde alacaklar karşılığında okul malına dokunulamazken yeni uygulamayla istenen her zaman okul malının alınabilmesine hak tanınacak. Bu durum mevcut durumda ekonomik sıkıntı yaşayan kurumları daha da zor duruma düşürecektir. Sağlık ve eğitim sektörlerinde uygulanan koruyucu yasanın önümüzdeki süreçte de devam ettirilmesi talebindeyiz” dedi.
Oğuz: “KDV desteği devam etmeli”
Komite Üyesi ve Özel Yön Eğitim Hizmetleri Sahibi Nihat Oğuz da özel eğitim kurumlarının pandemi sürecinde yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla gecikilmiş olsa da önemli bir adım atıldığını kaydeden Oğuz, “Yeni kayıtlarla birlikte ekonomik anlamda bir toparlanma başladı ancak KDV desteğinin devam etmesi, SGK ya da farklı sabit giderlerin azaltılması adına iyileştirilmeler yapılması pandemi öncesi döneme dönülebilmesini hızlandıracaktır” değerlendirmesini yaptı. Geride kalan 18 ayda eğitim kurumlarının da velilerin de öğrencilerin de sıkıntı çektiğini belirten Oğuz, “Ancak eğitim kurumlarımızda her türlü tedbir alındı. Çocuklar gönül rahatlığı ile okullara gelmeyi sürdürebilir. Eğitim kurumlarının sokaklardan çok daha güvenli olduğunu artık herkes biliyor. Bu nedenle önümüzdeki süreçte eğitime ara verileceği endişesi taşınmasını doğru bulmuyorum. Yaşam devam ediyor ve eğitim de yaşamın çok önemli, vazgeçemeyeceğimiz bir parçası” değerlendirmesini yaptı.