Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkması gibi şahane özelliği var.Bu lafı epey duymuş olabiliriz, ama gerçekten de doğruluk payı var.

Bayılıyoruz “mağdur” yaratmaya ve sonra üzerinden “edebiyat” yapmaya.

Mağdur edebiyatı yaparak “Kısa vadede ne koparabilirim?”in hesabını kitabını yapan insanlar ancak kısa vadede kazanabilir.

Uzun vadede raylar yerine oturur, her şey olması gerektiği gibi olmaya devam eder.

Tabi bu mağduriyetler durduk yere olmuyor özellikle bir skandalın ardından oluyor ve hiçte tesadüf degil planlanmış organize işler bu mağdurum kakafonisi.

Bu halk bu tür gündem değiştirme çabalarına bağışıklık kazandı artık.Belediye meclisinde provokatör meclis üyelerinin eline vereceksiniz senaryoyu önüne gelene hakaret ettireceksiniz ordan kıs kıs güleceksiniz sonra kanal kanal çıkıp mağdurum sesim kısıldı deyip gündeme gelme çabasında olacaksınız.

Son belediye seçimlerinlerinin üstünden 2 sene geçmiş Akdenizde elle tutulur hiç bir proje üretememişsiniz hükümet destegi olmasa belediye batacak hala gelmiş güncelerce ankarada para aramışsınız bulamamışsınız Milletvekiliniz ve Özel kaleminiz Devletimizin can damarı Polislerimize davranışları ile en hafif tabir ile saygı sınırlarını aşmış tepki almışsınız ne yapmak lazım “Mağdurum Mağdurum da Mağdurum” başka çareniz yok çünkü gündem değiştirmekten başka.

Bırakınız, istedikleri kadar kendilerini acındırsınlar.Bir kez daha aynı şeyi yapamayacaklar.

Amaç belli gidiciler, her giden gibi son çırpınışlar.Bizimle isen senden iyisi yok, bizimle degilsen senden kötüsü yok kafası, kutuplaştırma siyaseti, geri gidişe engel olamayış bu tür tahrikleri daha da arttıracak.

Bu duruma karşı sakin olmak oyuna gelmemek cambaza bak cambaza orta oyununu görüp, laf gündemlerini geçelim Başkan,icraatlerini anlat verdiğin sözlerinin hangisini yaptın Başkan, AZ LAF ÇOK İŞ BAŞKAN demeliyiz…

Umut KABA