İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik başvurusu böyle bir sürecin ürünüdür. terör örgütü PKK’ya verdikleri destek sebebiyle karşı olduğumuzu ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluşudur, terör örgütlerine destek kuruluşu değildir.
Yunanistan’da ABD üslerinin kurulmasına imkan hazırladı mı? Hazırladı. Yunanistan’la anlaşmamız vardı, dün Dışişleri Bakanıma da söyledim. Yüksek Düzeylik Stratejik Konsey Anlaşmamızı bozduk Yunanistan’la. Şahsiyetli dış politikadan yanayız. İkide bir uçaklarınla kalk bize gösteri yap. Ya ne yapıyorsun sen, kendine gel. Tarihten hiç ders almıyor musun? Sonra başlıyorsun ağlayıp sızlamaya. Türkiye ile dans etmeye kalkma. Yorulur yolda kalırsın. Bunlarla artık ikili görüşmeleri yapmıyoruz. Bu Yunanistan maalesef yola gelmeyecek. ABD’de Rum lobisi imiş, Kongre’de aleyhimize sözler edecek. Biz artık bunlardan bıktık. Dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır, olmazsan kusura bakma.
Pek çok acı tecrübe ile belgeye bağlanmamış sözlere inanmamız asla mümkün değildir. İsveç ve Finlandiya’dan ve onların üyeliği için ısrarcı olanlardan bu ülkenin sınırları içinde terör örgütü ile bağlantılı tüm kurumların kapısına kilit vurması gerekiyor. Bize heyet gönderdiler, aynı akşam televizyonlarında Salih Müslim ile röportaj yapıyorlar. Harf oyunlarıyla PKK’yı PYD, YPG yaparak veya başka isimlerle gizleyerek meşrulaştırmaya çalışanlar, bizi değil kendilerini kandırıyorlar. İsim isim kim olduklarını biliyoruz. Avrupa’da yürüyüşlerini pankartları ile yapıyorlar, o ülkenin güvenlik güçlerinin koruması altında.
PKK yandaşlarının faaliyetlerini desteklerken bizim insanımız üzerinde baskı kuranlar demokrat değil, en ilkelinden faşisttir. Türkiye’ye parasıyla vermedikleri silahları terör örgütüne bilabedel aktaranlar terör örgütü sıfatını hakeder. Teröriste böyle pervasızca yol veren bir ülke mi bir tehdit karşısında bizimle beraber mücadele edecek. Bizim harekâtlarımıza işgal diyecek kadar olanlar mı ortak düşmana karşı yanımızda yer alacak. Bu sorulara tatmin edici net cevaplar bulmadan, bağlayıcı belgeler görmeden tavrımızı değiştirmeyeceğiz.
Güney sınırlarımızı korumada 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhaya geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz. Ardından da aşama aşama diğer bölgelerde aynısını yapacağız. Türkiye’nin bu meşru güvenlik adımlarına bakalım kimler destek verecek. Türkiye’nin NATO üyeliği konusundaki yaklaşımı terörle mücadele konusunda ilkeli bir duruştur.”