Siyasetçi; “Siyaset bizim için koltuk sevdası değil halka hizmet etmek için aracıdır” der. Bende buradan sormak istiyorum siz kimin siyasetçisisiniz? Hangi halkın! Başka Mersin mi var! İl Başkanı, ilçe başkanları ve yöneticileri siz öncelikle partinin yöneticisi misiniz? Yoksa Mersin’in, sizi o koltuklara oturtan Mersin halkının yöneticisi misiniz?
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şehrimize bir dizi açılış yapmak için geliyor. Yaklaşık 2 sene sonra Mersine gelen Sayın Cumhurbaşkanını şehrimizin mülki amirleri havaalanında sorunsuz şekilde karşılıyor. Buraya kadar her şey normal olsa da sonrasında olanlar Mersin’in neden bu denli üvey evlat muamelesi gördüğünün adeta resmi gibi.
Sayın Cumhurbaşkanını karşılayan heyette Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’de var. Cumhurbaşkanı geliyor Vahap Seçer karşılıyor ve şu sözleri iletiyor Reis-i Cumhur’a ;”Sayın Cumhurbaşkanım 10 dakika görüşmek istiyorum. 11 dakika değil. Kentimle ilgili bazı hususlar var. Bunu rica edeceğim.’’ diyor. Sonrasına Vahap Seçer’e biraz yoğunluk var yarın görüşürsünüz diyorlar. Ertesi gün açılış var yine gidiyor Sayın Başkan Vahap Seçer. Ne mi oluyor! 2 milyonluk Mersini yöneten Başkan Vahap Seçer, Sayın Cumhurbaşkanı’na Mersin’in sorunları anlatmasın diye, görüşmesin diye her şey yapılıyor ve görüşme gerçekleşmiyor.
Şimdi size tekrar soruyorum siz kimin yöneticisisiniz! Neye kime hizmet ediyorsunuz! Sizin için halk mı önemli, Ak Parti’deki koltuklarınız mı? Halkın seçtiği başkanı hangi hakla görüştürmezsiniz? Görüşmesi için çaba göstereceğinize, görüşmeyi engelleyerek neyi amaçlıyorsunuz? Yapılacak savunmayı da söyleyeyim size, ‘biz çok uğraştık ama Reis-i Cumhur’un programı çok yoğundu başaramadık’. Bu şehre hizmet edecek gücünüz yoksa istifa edin o zaman yapamıyorsanız, başaramıyorsanız koltuk sevdanızdan vazgeçin.
Siyasilerin bu tutumunun, siyasete ve siyasetçiye olan güveni sarsan unsurlardan olduğu açık. Dilinden “halk” ve “millet” kavramları düşmese de, halk dalkavukluğunda önde koşsa da, halktan görünmeye çalışsa da bu yaptıkları gerçek yüzlerini ortaya koymuştur. Halkın sınıfsal anlamda çıkarını; emeği, alın terini, erdemi; hakkı, hukuku, adaleti; ahlakı ve vicdanı savunmak, öncelikle ve özellikle kamucu, toplumcu, halkçı politikaları savunmaktan geçer. Partizanlık halkın çıkarlarının önüne geçmiştir. Halkın yanında olmak lafla değil icraatla olur.
Bu şehrin yöneticileri karar verecek “ KOLTUK SEVDASI MI! MERSİN SEVDASI MI?