22’si tutuklu 47 sanığın yargılandığı yenidoğan çetesi davası Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dördüncü günde devam ediyor. Çok sayıda avukat ve gazeteci duruşmayı takip ediyor.
Sanık medikal muhasebeci Funda Özen’in savunmasını yaptı. Para trafiği olmadığını söyleyen Özen, “Yenidoğan yoğun bakımda epikriz raporlarını Hasan Basri’nin yazdığını ve doktor Fırat Sarı’nın kontrol ettiğini biliyorum. Faturalama işlemi bittikten sonra doktor onayı yapılır. Ancak epikrizlerin nasıl hazırlandığını bilmiyorum. Epikriz raporları bize pusula sistemi üzerinden gelir. Bizim epikrizleri düzenleme yetkimiz yoktur. Fatura kesildikten sonra doktor onayı yapılır. Ben sadece Fırat Sarı’nın düzenlediği epikriz raporlarını gördüm” dedi.
Mahkeme Esenyurt Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü’nde çalışan Renas Kılıç’ı dinlemeye başladı.
Şimdiye kadar
Üç günü geride bırakan duruşmalarda 13 sanığın ifadesi tamamlandı. 34 sanığın daha ifadeleri alınacak.
Savunması alınan sanıklar şöyle:
Hakan Doğukan Taşçı – Hemşire
Hasan Basri Gök – Hemşire
Deniz Korkmaz – Hemşire
Hüseyin Günerhan – Hemşire
Hüseyin Gündüz – Ambulans Şoförü
Cansu Akyıldırım – Hemşire
Çağla Durmuş – Hemşire
Damla Atak – Hemşire
Rıza Keykubad – Doktor
Emine Avcı – Yönetici
Mehtap Sayar – Hemşire
Fehmi Alperen – 112 Acil Servis Çalışanı
Mehmet Halis Başli – Hemşire
İddianameden
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, sanık doktor Fırat Sarı’nın elebaşı olduğu suç örgütünün sevk ve idaresini sanık doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in yaptığı belirtiliyor.
İddianamede, suç örgütünün esas amacının, işletmesini devir aldıkları yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini bertaraf edip doluluğunu sağlamak, hastaların basamaklarıyla oynama yapıp, Sosyal Güvenlik Kurumundan (SGK) üst sınırda ödeme almak olduğu kaydediliyor.
Sanıklar tarafından hasta bebeklerin durumunun olduğundan daha ağır gösterildiği, olması gerekenden daha uzun süre yatışlarının sağlandığı belirtilen iddianamede, bu şekilde SGK’den yüksek ücret tahsil edildiği ve bazı hasta yakınlarından fazla para alındığı anlatılıyor.
Bebek hastaların uygun sağlık hizmeti almasını sağlayacak hastanelere sevki yerine şüphelilerin seçtiği, örgüt adına karlı görünen hastanelere yatırıldığı aktarılan iddianamede, karın çoğunun sağlık çalışanı olan örgüt üyesi sanıklarla paylaşıldığı ifade ediliyor.
Esas amacın, bebeklerin sağlık durumunun iyileştirilmesi değil, maddi açıdan en fazla kazanç elde edilmesi olduğu iddianamede bildiriliyor.
İddianamede, sanıklar Fırat Sarı ve İlker Gönen için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak” suçlarından 10 kez, “resmi belgede sahtecilik” suçundan da 11 kez uygulanmak üzere, toplam 177 yıl 6’şar aydan 582 yıl 9’ar aya kadar hapis cezası talep ediliyor.
Sanık Gıyasettin Mert Özdemir hakkında ise “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “kişisel verilerin hukuka aykırı ele geçirilmesi”, “kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 180 yıldan 589 yıl 9 aya kadar hapis isteniyor.
Diğer sanıklar hakkında da benzer suçlardan hapis cezaları öngörülüyor.
İddianamede, “dolandırıcılık” suçu işlenerek maddi menfaat temin edilen sorumlu hastaneler ve şirketler için de tüzel kişilere özgü güvenlik tedbiri uygulanması, bunların kapatılıp mal varlıklarına el konulması talep ediliyor.
Soruşturma kapsamında, İstanbul’da 9, Tekirdağ Çorlu’da 1 hastanenin ruhsatı iptal edilmiş, bu hastanelerde tedavi gören bebekler ve hastalar ambulanslarla kamu hastanelerine sevk edilmişti.