Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (#MTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, Tartışma Programı’nda Ufuk Cavlı’nın konuğu oldu. Programdan satır başları şöyle:
SORU: 4 yılda çık fazla konuya dokunulmuş. Videoyu izlerken ben Mersin’de görev yapan bir gazeteci olarak çok gururlandım. Siz nasıl özetlersiniz bu süreci?
– 4,5 yılı aşkın süredir görevdeyiz. Ben seçimlerimiz olmadan önce 2018’de öyle karmaşık yapıya sahip olarak görüyordum ki Mersin’i. Siyaset olarak, toplumsal, kültürel farklı kimliklere sahip bir kentti. Ticaret ve sanayi odası da bu karmaşık yapıya sahip kentin içinde koordineyi sağlayacak, siyaset üstü kalacak, sadece kentin yararına, sanayisi, ekonomisi, ticareti, kültürel toplumsal hayatı, Mersin’de yaşayan halkı birleştirip bütünleştirmek gibi birçok görevimiz var. Sadece biz ticaretle uğraşmıyoruz. Sanayi, ekonomi ile uğraşmıyoruz. Bu işlerin iyi yürümesi için kentte bir huzur, birliktelik, herkesin kenti düşünmesi gerekiyordu. Ben bunları nasıl sağlayacağım diye düşündüm. Zor bir dönem geçireceğimi düşündüm ama çok kolaymış.
– Kolaymış çünkü birkaç ayda tamam bu işi biz çok iyi yürütüyoruz, yürüteceğiz diye düşündüm çünkü doğal davrandık. Kendi iç yapımızdan gelen tavırla hareket ettik. Kimseye öte git demedik. Herkesle kaynaştık, herkesin sırtını sıvazladık: STK’larla kaynaştık, kimseyi kendimize rakip görmedik. Bu sivrilirse yarın önüme geçer diye düşünmedik. Herkesle kucaklaştık ve Mersin’de huzur ortamı yarattık. Bu ortamın da devam etmesini arzu ediyoruz.
– Seçim sürecini de atlattıktan sonra Mersin birlik ve beraberlikte rüştünü ispatlamış olacak. Ondan sonraki dönemlerde MTSO’nun başında kim olursa olsun bu birlik beraberlik Mersin’de yürüyecektir çünkü Mersin halkı bunun tadına vardı.
– Bugün emekli bir hanımefendi aradı. Ben tanıyorum bazı yerlerde karşı karşıya geliyoruz. Ayhan bey dedi, ben emekli öğretmenim ve MTSO seçimlerinde oy kullanıp destek vermek istiyorum. Nasıl yaparım dedi. Ben de süreci anlattım. Şirketinin olmadığını ama oy kullanmak istediğini söyledi. İnsanlar bu kadar ilgili oda seçimleriyle.
SORU: Başta sizi çok eleştirdiler. Çünkü çok elet görünen bir yapıyı halka indirdiniz. Esnaf ziyaretleri yaptınız. Makam odanızı neredeyse hiç kullanmadınız. Halkla MTSO’yu birleştirdiniz. Halkın ilgisinin olması elbette güzel ve şimdi de herkes size bir vefa göstermek istiyor. Bu da eleştirildi siz nasıl değerlendiriyorsunuz bu süreci?
– Ben hiç bunları düşünmedim. Acaba ben şöyle mi yapsaydım, beni eleştirenler oldu demedim çünkü benim doğal davranış şeklim. Bir yere gidiyorum örneğin çalışanlar bile heyecanlanıyorlar. Geldiniz enerji verdiniz diyor. Demek ki o pozitif enerjiyi insanlara veriyoruz.
– Biz sadece gezmedik. Bazıları şuna bak geziyor diyor. Geri planda çalışmaları yürüttük. Projeler yürüttük. Devam edersek önümüzdeki süreçte de çok çalışmamız olacak.
SORU: Genellikle seçim zamanları 4 yıldır gelmedin şimdi mi geliyorsun der. Sizinki tam tersi çok ilgi var. Mersin bu istikrarın, projelerin devamı için sizin yanınızda. Seçim çalışmaları nasıl gidiyor?
– Ziyaretlerimizde tepki almıyoruz değil. Tepki alıyoruz. Sosyal medyadan mesaj atıp tepki gösterenler var. O kadar firmayı ziyaret ediyorsunuz bizim firmamıza hiç gelmediniz diyorlar. Tabii ki 25 binin üzerinde bir kayıtlı üyemiz var. İnanır mısın Erdemli, Silifke, Tarsus’tan dahi mesaj atıyorlar. Diyorum oraların başkanları var hepsi çok değerli kardeşlerimiz. Biz herhalde biraz fazla samimi görünüyoruz. Bir de sosyal medyayı çok etkin kullandığım için, ben kendi sosyal medyamı kendim yönettiğim için kendimi tam olarak insanlara anlatabiliyorum ve oradan da bir yakınlık duyuyorlar.
– Biz göreve gelir gelmez ki biz geçmişi de biliyoruz. MTSO’yu çalıştıracak olan yönetim kurulu ya da yönetim kurulu başkanı değil. Bizi çalıştıracak olan, bu mekanizmayı hareketlendirecek olan, hizmetlerini projelerini artıracak olan komitelerimizdir. 41 sektöre ait komitemiz var. Bir kısmı meclis üyesi bir kısmı komite üyesi. Ben makine mühendisiyim kendi sektörümü bilirim. Eğitimi, turizmi, tarımı, inşaatı bilmem. MTSO bilmediği bu konularda nasıl hareket edecek? Oturup ders çalışıp proje mi üreteceğim? Hayır. Komiteler üretecek. Onları nasıl faal hale getiririz diye düşündüm ve bizzat başkan olarak her komitenin çalışmasına katılacağım dedim. Katılmadığım komite toplantısı yoktur.
– Her ay 40 komite toplantısının en az yüzde 60’ına katıldım, üyeleri motive ettim. Başkan bizimle birlikte çalışıyor dedi ve onlar çalışmaya başladı, meclis üyelerimiz çalışmaya başladı. Komitelerimizi, meclis üyelerimizin sektörlerinin sorunları, talepleri için ilgili yerlerden randevular alıp gittik belediyelere, emniyete, karayollarına gittik. Her sektörün her yerde sıkıntıları var. Meclis Üyelerimiz, Komite Üyelerimiz bir değer olduklarının farkına vardılar.
– Belediyelerin meclis toplantılarını takip eden çalışma grupları kurduk. Öyle bir işlemeye başladı ki MTSO, her bir arkadaşımız bulundukları görevin çok önemli olduğunu fark etti ve ondan dolayı seçimlerde bir hücum oldu. Belki de MTSO tarihinde bu kadar talep olmamıştır seçimlere girmek için.
SORU: Komite üyeleri bilinmezdi, meclis üyelerinin bir kısmı bilinirdi. Şimdi neredeyse hepsini tanıyoruz. Onlar da hizmet üretmeye başladı. Geldiğimiz noktada çok hırçın bir seçim çalışması yapılıyor. En büyük kulis halktır demiştiniz.
– MTSO seçimleri, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyeleri, meclis ve komite üyeleri bir kez pazarlıklar üzerine kurulu bir düzen değildir. Pazarlıklar üzerine kurulmamalı. Tabi ki seçim kulisleri olacak, insanlar anlaşabildikleri firma temsilcileriyle yola çıkmak isteyecek bu doğal. MTSO kentteki lokantalara, cafelere hareket getirdi bu anlamda
– Seçim Yenişehir Fuar Merkezi’nde olacak 15 bin 356 seçmen oy kullanacak. O civardaki esnaf ya da o civara esnaf gelecek seçime gelenlere destek vermek için. Park sorunu olmayacak, alan çok geniş. rahat şekilde çağdaş bir ortamda şölen gibi bir seçim olacak. Arkadaşlarımız, üyelerimiz gelip rahatlıkla oy kullanacak. Yerleşim planını da öyle bir düzenliyoruz ki kimse kimseye baskı yapmayacak. Kimse nereye oy kullandığını kimse görmeyecek. Emniyet de bize çok yardımcı oluyor. Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Bey de fuar alanını bize tahsis ederek destek oldu. Şık bir ortamda kardeşçe, dostça, tatlı bir rekabetle insanlar gidip oy kullanacak.
– Fuar merkezi 3 holden meydana geliyor. Orta holde seçime katılan tüm ekiplerin masaları olacak. Sandıkların bir kısmı sağdaki bir kısmı soldaki holde olacak. Diyelim ben 32. Grupta metal sanayinden seçime giriyorum. Herkes rengini de belirlemiş durumda. Siz benim seçmenimsiniz. Geliyorsunuz 32. Grup nerede bakıyorsunuz 2 ya da 3 ekip var. Sizin desteklediğiniz ekibin masasına gidip sağ ya da soldaki hole gedip oy kullanıyorsunuz. Kimse arkanızdan gelip söz vermiştin baskısı olmayacak. Herkes özgür ortamda özgür iradesiyle oyunu kullanacak.
– Ben buradan yine çağrı yapıyorum tüm üyelere, tabi ki çok çalıştılar. Bazı arkadaşlar seçim çalışmasına bir yıl önce başladı. Bu kadar uzun süre çalışınca yoruldular. Seçmenlerin sabrı da tükendi. Oysa bu işler 1,5 – 2 ay içinde olurdu ama bu dönem uzun süre önce başladılar.
SORU: Hep liyakat diyoruz. Odalar öyle hatır gönülle çalışacak yerler değil. Bu anlamda oy kullanacak üyelere nasıl bir çağrınız olur?
– Ahbap çavuş ilişkisiyle bu işler olmaz. Hemşericilikle, siyasi bağlantılarla olmaz. Bir kez insan oy vereceği insanı tartıp biçmeli. Önce seçmene büyük görev düşüyor. Bir de artık şunu görüyoruz sahada. Ben oy istemeye gidiyorum. Diyor ki ben sana oy verdim. Sen meclis üyesi seçildin. Yukarıda başkanlıkta kime oy vereceksin onu söyle ki ona göre oy verip vermeyeyim. Çünkü seçmenin aklında bir başkan profili oluşmuş. Hangi başkan adayına oy vereceksin bileyim ki seni destekleyip desteklememeye ona göre karar vereyim.
– Bu genel seçimlerde de olacak. İnsanlar sorgulayacak. Benim karşıma gelen milletvekili adayına körü körüne oy vermeyeceğim diyecek. Bizim seçimlerdeki bilinçlenme genele yayılacak.
SORU: Hemşericilik ya da etnik kökenler üzerinden seçim çalışmaları oluyor.
– Yok böyle konular prim yapmaz. Mersin’in adayı olacaksın. Mersin’in başkanı olacaksın. Böyle çağdışı şeyleri kullanmamak lazım. Bakıyorum zaten üyelerin genelinde de böyle bir eğilim yok.
SORU: MTSO, bu dört yıllık süreçte hangi gurur duyduğunuz projeleri yaptı?
– Gurur duyduğumuz birçok şey yaptık. Birincisi KOBİ Danışmanlar Merkezi ve Endüstriyel Tasarım Merkezi kurduk. Göreve gelmeden önce bazı arkadaşlar ticaret ve sanayi odasını ayıralım demişti biz de sanayiden geliyoruz sanayi birimini adeta bir sanayi odası gibi duruma getireceğiz demiştik ve o yönde güzel adımlar attık. Bizden önceki yönetimin de attığı güzel adımlar vardı ki Test ve Ar-Ge Merkezi Tırmıl’da akredite bir kurumdur. Oranın daha da gelişmesini, yaygın hizmet yapmasını sağladık: Geçmişteki yatırımlara da sahip çıktık.
KOBİ danışma Merkezi ve Endüstriyel Tasarım Merkezi’ni odamızın giriş katında kurduk burada üniversite öğrencisi bile gelip yararlanmaya başladı. İmalat sanayi için teknik yazılımlarımız var. tasarım mühendislerimiz var yatırım konusunda, ihracat, destekler konusunda danışmanlarımız var. İçeri girince cafe ortamında danışmanlarımızla görüşebiliyor. YA da gelişmiş yazılımlarımız var. O konuda uzmansa gelip kullanıp tasarım yapabiliyor. Tecrübesi yoksa bizim mühendislerimiz tasarımlarına yardımcı oluyor. Küçük sanayilerdeki küçük sanayiciler ki genelde sanayilerde çıraklıktan yetişip usta olup şirketleşmiş ama sermayesi az arkadaşlar vardır. Onlara büyük teknik destek veriyoruz. O birimle büyük gurur duyuyorum. Çalışma arkadaşlarımız hepsi burası için büyük gayret gösterdi.
– Bir önemli yatırımı daha hayata geçirdik. Tarım artık biliyorsunuz pandemiyle birlikte önemi son derece ortaya çıkan bir konu. Hep şikayet ederiz ya kendi ilacımız, gübremiz, tohumumuz yok diye. Tarımda dışa bağımlılığı sona erdirecek bir teknopark, ar-ge merkezi kurduk. Burada firmalar ar-ge çalışması yapıp arkasından da diyelim tohum üzerine çalıştı onu toprakta ekip ürün alacağı bir sistem kurduk. Ya da bir ilaç, kalıntısız ilaç tasarlama çalışıyor, önce ar-ge yapıp sonra deneyerek geliştirecek. Buranın yönetim kurulu başkanlığını da odamızın yönetim kurulu başkan yardımcısı Hakan Sefa Çakır üstlendi.
– Tabi bunları sadece odamızın girişimiyle değil çeşitli kurumlarla işbirliğinde yapıyoruz. Biz buna da çok büyük önem veriyoruz kentteki kurumlar arası işbirliğini geliştiriyor. Belediyelerle, üniversitelerle sürekli diyalog ve işbirliği halindeyiz. Sürekli projeler üretip yürütüyoruz.
– Kent o kadar senkronize olmuş vaziyette ki her koldan herkes bir şeyler üretmeye çalışıyor. Okullar bile artık bize gelip şu konuda projemiz var laboratuvar kurmak istiyoruz bize destek olun diyor. MTSO açık bir yer olunca, yaptıkları da şeffaf olunca çok büyük bir talep var.
– Model Fabrika ile de gurur duyuyoruz. Biz yaptığımızda tekti şimdi Bursa’da Ankara’da da var.
SORU: Meclisle partilerle de diyaloğu iye sağladınız. Her gelen bir işin ucundan nasıl tutabiliriz dedi. Bu da MTSO’yu siyaset üstü bir kurum yapmanızdan kaynaklandı. Çukurova Bölgesel Havalimanı, Tarsus Tarım OSB, Ana Konteyner Limanı gibi projeler var. Bu konularda neler söyleyeceksiniz?
– STK’ların da hep yanındayız. Hiçbir ayırım yapmıyoruz. Her türlü projelerinde yanlarındayız. MESİAD diyor ki biz bir konuda açıklama yapacağız. Ana Konteyner Limanı…
Bu liman yatırım programlarında var. İlk bir alınmak istendi ve ilk biz fark ettik. 10. yatırım planında adı değiştirilince o dönem bakan olan Lütfi Bey ile Karaman’da buluştuk orada anlattım ve hemen Cumhurbaşkanı Yardımcısı da Lütfi Bey’in anlatması ile bu limanın adresi Mersin’dir dedi ve biz de devlet söz verdi bunu burada yapacak dedik. Devletin yatırım planlarında görünüyor.
Şimdi önemli bir yatırımın daha devreye girmesi lazım. Kent trafiğinin rahatlaması için. Mezarlık Kavşağı’nın biran önce yapılması lazım. Görüşmelerimde 150 milyon liralık kaynak lazım ki yüklenici kısa sürede orayı yapsın: Kaynak sağlanmadan yapılırsa aylarca sürüp bitmez bu nedenle öyle bir kaynağı hükümetin hazırlayıp Mersin’e göndermesi gerek. Karayolları uhdesinde ve kısa sürede o kavşağın yapılması lazım. Yoksa Mersin trafiği kilit oluyor.
– 2. çevreyolu artık bir ekspres, transit yol olacak. Mezitli’den de devam ediyor battı çıktılarla kesintisiz yol olacak. OSB Bağlantı yolu da bitmek üzere. Mersin’de gerçekten doğru yatırımlar planlanıyor ama süreç çok sürüyor.
SORU: Ben Türkiye’de kadın projeleri üzerinde çok çalıştım ve MTSO kadın gücü ve farkındalığı üzerine de çalıştı. Bu konuda neler söylersiniz? Kadının sanayide, ticarette yer alması için neler yaptınız?
– Kadınların erkeklerden hiçbir eksiği yok. Kadınlar kendilerine güvenecek. Erkekler bir şey vermez. Erkekler içinde de rekabet var. Herkes ben daha üstte olayım demiyor. Böyle bir ortamda buyurun gelin geçin kadınlar demez. Kadınlar güçlü olacak.
SORU: Şehrin kültür ve sanatıyla da çok ilgilendi MTSO.
– Tabii ki Mersin Müzik Festivali artık uluslar arası bir festivale dönüştü ve her zaman olduğu gibi destekledik. Kent Edebiyatı Ödülü’nü devam ettiriyoruz. Galerimizde yetenekli sanatçılarımız sergiler açabiliyor. Biz de destekler veriyoruz çeşitli sanat organizasyonlarına ve ben yönetim kurulu başkanı ya da Ayhan Kızıltan olarak sanat atölyeleri oluyor, sergi açılıyor davet ediyorlar ve gidiyorum ve motive oluyorlar. Topluma heyecan verip motive etmek lazım.
SORU: Birçok konuda ya proje paydaşı oldu ya da sahibi oldu. Şehirde iyi olan ne varsa MTSO vardı.
– Yani şimdi her şeyi MTSO yapacak değil. Proje yapsın proje yapsın. Biz, toplumu motive edip harekete geçireceğiz. O kadar fikir ve yetenek anlamında zengin bir toplumumuz var ki onu harekete geçireceğiz. Şehir topyekün çalışacak biz bunu amaçlıyoruz.
SORU: Spor konusunda ise eleştiri var.
– Sporla ilgili hangi kurumlar var o kurumlar çalışıp projeler üretmeli. Belediyeler maratonlar yapıyor, spor etkinlikleri yapıyorlar. Bunları hep birkaç kuruma yıkmamalı. Kurumlarımız çalışıp projeler üretecek. Kentle birlikte üretecek. Biz bunun çabasındayız. Yoksa ben yapayım ben yapayım olmuyor.
Benim aklımda önemli bir proje var. Kiminle yapabiliriz Büyükşehir Belediyesi ve İl Kültür Turizm Müdürlüğü başta olmak üzere. Eskiden hatırlar mısın Fransa’nın Lion kentinde halkoyunları festivali olurdu ve Türk Halk Oyunları ekibi hep altın madalya alırdı. Mersin’de öyle bir uluslar arası halk oyunları festivali düzenlenmesini istiyorum. Tabii biraz da uzun sürecek bir hafta gibi. Dünyanın çeşitli yerlerinden gelen halk oyunları ekipleri şehrin belli caddelerinde sokaklarında dans ederek dolaşacaklar. Aklımdaki en büyük projelerden biri.
SORU: Birçok şey yapıldı. Tabii ki bunu beğenmeyenler de çıkacak ama en güzel yanıtı sandıkta üyeler verecek. MTSO’nun yeni dönemdeki vizyonu bakış açısı nedir?
– Biz şimdi beni ayrı tut, oranın başında değilim farz et. Oda üyesi olarak ne istiyorum? Ben bir kez çalışan bir meclis, çalışan komiteler istiyorum. Onlar çalışacak ki MTSO’nun gücü ortaya çıkacak. Yoksa başkan çalışıyorlar olmuyor. Arkasında o gücü alacak. Sektörünün en üst düzey temsilcileri olacak, tabanıyla komiteleriyle yönetim kurulunun etkin çalıştığı bir oda düşünüyorum. Bu dönemde buna yaklaştık. Önümüzdeki dönem o kadar aktif meclisimiz komitelerimiz olacak ki daha aktif yönetim ve başkanlık olacak. O zaman ben daha cesaretli çıkacağım.
– Polipropilen tesisi gibi sıkıntılı bazı konular oluyor. Bu konularda elbette benim bir fikrim var ama çıkıp konuştuğumda bu benim şahsi fikirlerim oluyor. MTSO’nun değildir. Ben de hayati konularda meclis karar alır ve ben o zaman başkan olarak çıkıp bu iş böyle yapılmalı diye her makamın önünde konuşurum demiştim. O şekilde birkaç karar alıp biz de kararlı şekilde dile getirdik ve sonuçları biliyorsunuz. Güçlü MTSO güçlü Mersin sloganım var.
SORU: Bir de MTSO birçok yabancı misafir ağırladı. Bu üyelere fayda getirdi mi?
– Tabii ki ihracat rekora gidiyor. İhracatımız belki de yılsonunda 5 milyar doları geçecek. Bu bizim yurtdışı ile sürekli görüşmelerimizin sonucu. Dünyanın her yerinden büyükelçiler, ticaret ataşeleri geliyor. Rusya’da bir yetkili demiş ki bu savaş en çok Avrupa’yı yurdu. Bu ambargo yeni başlamıştı yanlış anımsamıyorsam Hollanda Büyükelçisi gelmişti aynasını ben ona söylemiştim. Bakın bu ambargo Avrupa’yı vuracak ve firmalarınız zorda kalacak. Şimdi aynı şey söyleniyor. Öngörülerimiz de bazen yerinde oluyor.
SORU: Bir de odaya gelen herkese Atatürk rozeti taktınız. Bunu o kadar güzel yaptınız ki bu konuda neler yaşadınız?
– Bu iş nasıl başladı biliyor musunuz? Göreve ilk başladığımda birisi bana çok güzel bir Atatürk rozeti hediye etti. Bir meclis toplantımızda 3 ya da 4. toplantıydı. Mehmet Atilla kardeşim ben kürsüde konuşurken söz isteyip Atatürk Rozetini istiyorum dedi ben de ona takınca rozetsiz kaldım. Ondan birkaç kez istedim geri vermedi. Sonra bir firmadan Yönetim Kurulu Sayman Üyemiz var Cem Bucuge. Ona rozet yaptırıp 15-20 tane göndermiş o da sana vereyim isteyen olur takarsın dedi. Ben takmaya başladıkça talep arttı. Biz rozet yapıp getirdik bitti. Şimdi dışarıda toplantıda gören bize rozet takmadın diyor. Odaya ziyarete gelecek ve diyecek ki Atatürk rozetimi takar mısınız diyecek biz de takacağız. Bunun ritüeli böyle. İstemeyene takmıyoruz.
SORU: Son bölüme girerken hem Nakliyeciler Sitesi ile ilgili hem de önümüzdeki süreçte yapmak istediklerinizle ilgili neler söyleyeceksiniz?
– Nakliyeciler sitesi kanayan bir yaraydı. Yakalaşık 25 yıldır sürüncemede kalmış. Belediye Seçimleri öncesi belediye başkanlarının hepsi gelip ziyaret etmişti. Biz de hem büyükşehir hem de Akdeniz Belediyesi’nden olmazsa olmaz bir yatırım mutlaka Mersin’e yapılmalı diye söylemiştik ve ikisi de söz vermişti. Göreve başlayınca başkanlar sürekli her iki başkanla da diyalog içindeydik. Nakliyeciler Sitesi yönetimi ile birlikte kapılarını sürekli aşındırdık.
Akdeniz Belediyesi’nden Büyükşehir’e intikal eden bir arazide bunun yapılmasına karar verildi. Akdeniz Belediyesi’ne de teşekkür ediyorum meclislerinden geçmesini sağladılar. Büyükşehir Belediyesi de proje hazırlattık, sektördeki arkadaşlara sunumlar yapıldı onlar da taleplerini iletti. Geçenlerde nihai proje tanıtıldı. Birkaç aya ihaleye çıkılacak. Ardından işletme modeli var en büyük tartışma konusu da bu. Sonradan bir çatışma çıkarmayacak bir sistemin karşılıklı olarak görüşülüyor.
SORU: Son sözlerinizi alalım.
– Mersin birçok konuda bilgi birikimine sahip, büyük bir kültür birikimine sahip. Birlikte yaşama kültürü de Türkiye’de en yüksek olan kenttir çünkü bu kent, dışarıdan gelen herkesi içine sindirmiştir. Gelenler de kente ayak uydurmuştur ve burada uyum içinde yaşayan bir kent vardır. Bu da böyle devam edecektir. Türkiye’ye örnek bir kenttir Mersin. Geçmişi çok kısa olmasına rağmen Türkiye’de birikim olarak gerçekten yüksek bir kenttir.
– Bu Cumartesi günü Yenişehir Fuar Merkezi’nde yapılacak MTSO organ seçimlerine giren tüm arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Tüm üyelerimize de Mersin’e de Türkiye’ye de seçim sonuçlarının hayırlı, yararlı olmasını diliyorum. El ele, kol kola demokrasi şöleni içinde seçim geçireceğimizden eminim. Tüm dostlara, üyelere saygılar sevgiler iletiyorum.