Vahap Seçer’in ağzından çıktı bu sözler mecliste. İttifak üyeleri ayağa kalktı. Kürsüye yürüdü. Kavgaya ramak kaldı. Peki “Hadi ordan” ile başlayan restleşme, nereden geldi. Kaynağı neydi ? Vardı bir hikayesi.
Karamancılar Konağı, Mezitli’de sahile yapılacak 32 katlı bina ve Belediyenin toplu konut projesi.
Gergin geçen meclisin, ana başlıklarıydı.
Toplu konut projesi konuşulurken birden kıyamet koptu.
MHP’li meclis üyesi Mehmet Topkara, komisyondan çıkaran kararla toplu konut projesi kapsamında belediyeye ait bazı alanlarının ticari alana dönüştürülmeye çalışıldığını söyledi. Yani kısaca ranta işaret etti. Ama Topkara komisyonda kendi grubunun çoğunlukta olduğunu ve buna onay verdiklerini görmezden geldi. Tabi ki bu durum İmar ve Bayındırlık Komisyon Başkanı Mahmut Tat’ı ve diğer üyeleri de zor durumda bıraktı. Anlayacağınız konut projesine komisyondan çıkan evet yanıtı, mecliste hayıra dönüştü. Tat durumu toparlamaya çalışsa da Topkara’nın hışmına uğradı. Ve AKP ve MHP oylarıyla komisyon kararı mecliste reddedildi.

Meclisi yaptığı sert çıkış ile domine eden Topkara haddinden fazla sinirli ve gergindi.
Ama nedense ihale yine Vahap Seçer’e kaldı. Bazı kesimlerin temcit pilavı gibi kamuoyunun önüne getirmeye çalıştığı gibi “Seçer’in meclisi gerdiği” kanısı yeniden hortladı.

Burada psikolojik bir harp vardı aslında.
Psikolojide yansıtma dediğimiz bir kavram var. Tarifi de şu ; “ Kişinin genellikle kendisiyle ilgili olumsuz ve kabul edilemez duygularını, dürtülerini veya özelliklerini başka bir kişiye, canlıya, nesneye veya gruba aktarmasını içeren bir savunma mekanizmasıdır.”
Topkara ve bazı ittifak üyelerinin yaşadığı tam da buydu.
Şüphesiz Topkara bu meclisin en donanımlı ve mevzuata en hâkim isimlerinden biri. Bir çoğumuz bunu kabul ediyoruz. Eminim bunu kabul edenlerin başında Başkan Vahap Seçer de geliyor. Fakat siyasi saiklerle hareket etmeye başladığı andan itibaren ses tonundan , davranışlarına kadar şiddetli bir değişim yaşıyor. Meclisin hemen öncesinde belki de grupta yaşadıklarını ve üzerindeki baskıları kaldıramıyor. Anlaşılan o ki zaman zaman görüş ayrılığına düştüğü grubuyla arasındaki gerginliği meclise taşıyor. Ve bu psikolojisi adeta ithamlarına ilham kaynağı oluyor. Kelimeleri kontrolden çıkıyor, liyakat ve hakikatten uzaklaşıyor.

Topkara’nın belediye arazisinin toplu konut projesi kapsamında bir kısmının ticari alana dönüştürülmesine “rant” derken , Seçer’in buna sinirlenmesi ve tepki göstermesi kadar doğal bir şey yok.
Çok da geriye gitmeye gerek yok.
Birkaç meclis önce Seçer yine imar ile ilgili bir meselede rant kokusu aldığı için kendi partisinin belediye başkanına bile tepki gösteren bir idareci değil miydi ? Bu tavrı çok net ve meclisin gözü önünde de kanıtlandı. Buna itirazı olan da yoktur sanırım.
Başka bir meclis toplantısında, İHA , SİHA meselesinin tartışıldığı esnada Topkara’nın kendisine alaycı bir üslupla mendil uzatıp “ilerde ağlarsan gözyaşlarını silersin” şeklindeki tehditvari çıkışına bile , “ ben senin başına bir şey geldiğinde de ağlarım” diyebilme nezaketini de göstermedi mi Seçer ?
Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşın Yılmaz’ın kürsüden yaptığı sert ve toplumun bazı kesimlerinde infial yaratan konuşmasını iyi tahlil eden ve yorumlayan, polemiğe girmeyen, meclisi bu sert iklimin etkisinden kurtaran ve bu sert konuşmayı yapan Toroslar Belediye Başkanı’nı bile onore eden Seçer değil miydi ?

Ama meclisi geren kim?
Yine Vahap Seçer…
Seçer’in cevabı işte tam da bu yüzden
“Hadi ordan”

Mersin Gerçek Haber