‘’AURAMIZ’’

‘’AURAMIZ’’

İnsanların vücudunu çevreleyen elektromanyetik alana ‘’AURA’’ denir.

Bu elektro manyetik alanın birçok önemli fonksiyonu bulunmaktadır, vücudun çevresini sarmış bir kalkan görevi yapar.

Güçlü ve sağlam auramız varsa dışarıdan gelen hastalığın ya da negatif etkinin gelmesi düşünülemez.

Auramız zayıflamış veya yıpranmışsa negatif enerjilere ve hastalıklara daha çok açık hale geliriz.

Ruhsal, zihinsel, duygusal ve fiziksel sağlığımız açısından auramızın güçlü olması gerekmektedir.

Aura, insanlar, hayvanlar, bitkiler ve taşlarda bulunmaktadır. İnsan aurası fiziksel bedeni çevreleyen ve çeşitli renklerde algılanan bir enerji alanıdır, bu alan bedeni her yönden sarar.

Üç boyutludur.

Sağlıklı bir bireyde bedenin çevresinde elips veya yumurta şekli oluşturur, tahmin üzerine bedenin çevresinde 2-3 metreye kadar var olduğu söylenir.

Birey spritüal (ruhsal) olarak geliştikçe aurasının enerjetiktitreşiminin arttığı ve buna bağlı olarak fiziksel güce sahip olacağı hem de dışsal güçlerden o oranda etkileneceği kabul edilir.

Aura alanları zayıf olan birey dışsal etkilerden daha çok negatif olarak etkilenir (kolay yorulma, çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkması, ruhsal çöküntü halleri),vsgibidir.

Aura kirlian (elektomanyetik) fotoğrafçılığı yöntemi ile görüntülenmektedir, yapılan araştırmalarda 4700’den fazla renk tespit edildiği söylenmektedir ve insan bedeninde tespit edilen bir enerji alanının varlığı kabul edilmektedir, bedenden yayılan bu enerjiler elekriksel, manyetik, ses, ısı, ışık ve elektromanyetik alanlar içermektedir.

Evrensel enerjiyi vücudumuza alarak yaşamımızı idame ettirmemizi sağlayan çakralar aura’da bulunurlar, aynı zamanda vücudun çevresini sarmış koruyucu bir kalkan görevi yaparlar.

Eğer sağlam ve güçlü bir auramız varsa bize dışarıdan bir hastalığın ya da negatif etkinin gelmesi çok daha güç olacaktır. Ancak auramız zayıflamış veya yırtılmışsa negatif enerjilere ve hastalıklara çok daha açık hale geliriz. O halde auramızın güçlü ve sağlıklı olması fiziksel sağlığımız açısından çok önemlidir, bunun yanı sıra ruhsal zihinsel ve duygusal sağlığımız açısından da auramızınsağlıklı ve güçlü olması gerekmektedir.

Aura birden fazla katmandan oluşmuştur.

Bu konuda araştırmacılar arasında çeşitli görüş ayrılıkları olsa da yedi katmanlı aura’da dört ana katman konusunda genelde fikir birliği vardır. Bu katmanlar eterik beden, duygusal beden, zihinsel beden ve astral bedendir.

Bu katmanların her birinin kendine özgü özellikleri ve işlevleri vardır.

İnsanoğlu, algılama sistemindeki sınırlamalardan dolayı, fiziksel duyularla hissettiği, akılla kavrayabildiği ve zihninde resimsel hale getirebildiği, maddi dünyayı ve fiziki bedeni, var olan tek gerçeklik olarak görür ve tanımlar.

Bu algılama ve tanımlama alışkanlığı, Evrensel Yaratılışı ve bütünlüğü oluşturan Madde-Enerji yapılanmasındaenerjinin göz ardı edilmesine, yok sayılmasına neden olarak, insanoğlunu büyük bir yanılgıya düşürür, fiziki yasalarınca belirlendiği gibi Madde-Enerji bütünlüğü Evrende hiç bir zaman kaybolmaz, sadece farklı şekil ve yapılara nüşerek sürekli ve sonsuz varoluş içerisinde yerini alır.                                  

Madde bedenin görünüşü ardındaki aktif potansiyel, tüm işlevleri ve yetenekleriyle, bedenin onsuz var olamayacağı karmaşık bir enerji sisteminden oluşur, bu sistem çeşitli yapılardan meydana gelir.

*Enerji Bedenleri

*Çakra Enerji Merkezleri

*Enerji Kanalları

Enerji Yolları bu sistem içerisinde enerji kanalları gizli ve duyarlı bir damar ağı sistemine benzer, enerji kanallarının görevi Evrensel Yaşam enerjisini, enerji bedenler ve madde bedene ulaştırarak sisteme sokmaktır.

Evrensel Yaşam enerjisi ”Mutlak” enerjiyi, tüm enerji şekillerinin “İlk” kaynağını temsil eder ve çeşitli Frekans-Düzlemlerde kendini gösterir.

”Hava” bu ifade şekillerinden ve Yaşam Enerjisini alma yollarından biridir.

Her yaşayan varlığın bilinç düzeyi, alınabilen ve saklanabilen Evrensel Yaşam enerjisinin frekanslarına bağlıdır.

Hayvanların, İnsanlardan daha düşük frekans titreşimleri vardır.

Gelişimde ilerlemiş insanlarda, gelişmenin başlarında olan insanlara göre daha yüksek frekans – titreşimleri olur.

Enerji bedenler, enerji yolları ve çakralar aracılığı ile birbirleriyle bağlantılıdır. Çakralar yaşam enerjisinin çeşitli şekillerini alarak dönüştürür ve sisteme dağıtırlar.

Çakralar  yaşam enerjisini spritüal (ruhsal alan) enerji bölgelerinden, çevreden, evrenden ve tüm enerji yapılarından alırlar fiziki beden ile enerji bedenlerimizin beslenmesi ve gelişmesi için gerekli olan frekanslara dönüştürürler bu işlemle beraber çevrelerine de enerji verirler, böylesine bir enerji sistemi ile insanlar çevre ve evren ile yaratılışın farklı düzeylerindeki güçlerle sürekli bir alışveriş içindedirler.

İnsan yapılanmasında çeşitli enerji beden etkinlikleri vardır ve bu bedenlerin kendilerine özgü temel titreşim frekansları bulunur, fiziksel bedene en yakın olan eterikbeden en düşük frekansla titreşir.

Astral ve zihinsel bedenler ise daha yüksek frekansta ve ruhsal beden en yüksek frekansta titreşir, bu bedenlerin her biri, kendi frekans sınırları içinde bir enerji hareketine sahiptir, İnsan geliştikçe buna bağlı olarak frekansları da yükselir, bedenler kendi titreşim düzeylerinin bilincini taşırlar.

Frekanslar yükseldikçe insan, evrensel yaşam enerjisinin, hislerin ve farkındalığın daha yüksek şekillerine ulaşır, enerji bedenleri bir birinden ayrı değillerdir.

Her biri farklı frekanslarda titreşirlerken, aynı zamanda bir birleri içinde de görev dağılımı yaparak yayılırlar.

Duygusal, Zihinsel ve Eterik Bedenlerimiz hakkında bilgilere vakıf olduktan sonra…

Aura nedir diye cümle duyduğumuzda bilgilere dayalı fikirlerin var olduğu yorumlar yapılmasının daha sağlıklı olacağına inanıyorum.

Saygılarımla

‘’YAŞAMA DAİR HERŞEY’’

B. Yaşam Uzmanı/Uzman Eğitmen

Mercane CAN

 

reklam
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?