Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının gölgesinde başlayacak eğitim-öğretim yılıyla ilgili olarak açıklamalarda bulunuyor.
Selçuk’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
– Yapay zeka temelli bir eğitim içeriği olması bakımından öğrencinin ilgi ve seviyesini ölçen, öğrencinin çalışma hızına göre bölümlerini değiştiren bir zeka; veya bir öğrencinin bilemediği sorunun hangi konudan kaynaklandığını bulan, ekrana tekrar etmesi gereken konuyu ekrana getiren bir sistem. 1 milyon öğrenci varsa bir milyon ayrı sınav yapabilen bir sistem.
– Bir araştırma yaptık uzaktan eğitimin süreciyle ilgili. Neyi çok iyi yaptık nerede eksiğimiz var bunu gördük. Bu eksiklikler sadece Türkiye için söz konusu değil. Bütün dünya için canlı sınıf meselesi yepyeni bir durum. Canlı sınıfla ilgili imkanlarımızı başlangıca göre asgari 10-12 kat artırıyoruz. Bu da bizi çok mutlu ediyor.
– Öğrencilere uyum konusunda paketler hazırladık. Öğrencilere ders kitabı dışında çalışma kitabı verilecek. İlk kez çocuklarımıza ders kitabının dışında öğrenci çalışma kitabı, somut olarak verilecek
Yaklaşık 1.5 milyon çocuğun EBA’ya erişiminde sorun var. Bu çocuklara 17 kitaptan oluşan bir set veriyoruz. 5200 EBA destek noktası kuruyoruz. Bu noktaları erişimde zorluk çeken çocukların oldukları bölgelere kuruyoruz.
– Avrupa ülkelerinin tamamı okullarını açtı, açıyor. Ancak bizim kendi ülkemize özgü, kendi risklerimize özgü hesaplarımızı yapmamız gerekiyor. Bu noktada uzaktan eğitim çok kıymetli. Yüz yüze mümkün değilse uzaktan eğitimin hakkını vereceğiz. Bütün velilerin buna sahip çıkması gerekiyor.
Soru – cevap
– Milyonlarca insanın gözü bu toplantıda. İki sorum olacak. Birincisi özel okullar meselesi… Özel okul temsilcileri ve yöneticileriyle görüşmelerinizin olduğunu biliyoruz. Velilerin indirim talepleri var. Buradan somut bir sonuç çıktı mı? İkincisi, benim iki kardeşim öğretmen. Biriyle aynı evde yaşıyoruz. EBA’da öğrencilerini toplayamamaktan şikayetçilerden. Ellerinde bir yaptırım hakkı olmamasından şikayet ediyorlar.
Tabii özel okullarla ilgili olarak defalarca toplantılar yapıldı. Her bir okulun ayrı ayrı şartları, ücreti nelerdir. Bunlarla ilgili birtakım çözümleme çalışmaları yapıldı. Biz özel okulların, velilerin talepleri doğrultusunda tedbirler alması noktasında beklentilerimizi çok net olarak ifade ettik. Onların da bir deklarasyonu oldu. Biz bu talebe uyarak özel okullarda indirim yapma konusunda, okula göre değişecek bir durum söz konusu. Bizimle ilgili bir başka husus da vergi ve benzeri hususlar konusunda veli lehine bazı kolaylaştırmalar neler olabilir? Büyük ihtimalle bir hafta içerisinde belirli bir noktaya gelmiş olacağız. Netleşen konu şu, velilerimizin taleplerini özel okullarımızın dikkate alacağını umuyorum. Almaları için de diyalog içindeyiz.
Bu işin başında biz her öğrencimizi zorlayarak, devam şartıyla bu işi takip noktasında birtakım iş ve işlemler yapamadık. Çünkü henüz altyapı hazır değildi. Gerek devamla ilgili, gerek ölçme-değerlendirmeyle ilgili bazı belirlemeler öğretmenlerimizin işlerini kolaylaştıracak.
– Okullar 21 Eylül’de açılacak mı?
Milli Eğitim Bakanlığı’nın tek başına alması gereken bir karar değil bu. İşbirliği içerisinde olmamız gerekiyor. Biz bakanlık olarak tabii ki yüz yüze eğitim isteriz bütün alt yapıyı da kurduk. Salgının seyrine ilişkin net olarak kurulun tavsiyesi doğrultusunda hareket edeceğiz. Sağlık Bakanlığımız dese de okulların tamamının açılmasında sakınca yoktur. Biz tabii ki açarız. Biz belirli sınıflarda 21 Eylül’de yüz yüze eğitimi başlatacağız. Şu anda bununla ilgili bir değişiklik yok.