‘E-spor’u spor yapan nedir; e-spor liglerinde hangi ülke ne kadar kazanıyor, Türkiye ne durumda?

‘E-spor’u spor yapan nedir; e-spor liglerinde hangi ülke ne kadar kazanıyor, Türkiye ne durumda?

Olimpiyatlara dahil edilmesi tartışılan ve dijital çağın sporu olarak kabul edilen e-spor hakkında merak edilenleri Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi e-spor ve Ekonomisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Koordinatörüakademisyen Yasin Nuri Çakır anlattı.

 İBB’nin üç ayda bir çıkan dergisi İST,den Ayhan Abayhan ın sorularını yanıtlayan Çakır,e-spor’un tanımı ve kapsamı konusunda şu değerlendirmeyi yaptı:

Rekabetçi video oyunları dünyasıdır en basit ifadeyle. Beyzbol, futbol, basketbol gibi geleneksel sporların aksine e-spor birden fazla platformun birbirine bağlanmasıdır. Bilgisayar (dijital), oyun, medya ve bir spor olayının bir arada toplandığı bir kavramdır. E-sporu sadece profesyonel bir ortamda bilgisayar oyunları oynamanın rekabetçi bir yolu olarak görmek dar bir kalıba sokar bizleri. İnsanların bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında zihinsel veya fiziksel yeteneklerini geliştirdiği ve eğittiği bir spor faaliyetleri alanıdır. Ve e-spor, çağdaş sanatın somutlaştırılmış bir biçimidir.


Yasin Nuri Çakır

E-spor liglerinde durum Yasin Nuri Çakır, yaklaşık 25 yıldır düzenlenen e-spor liglerindeki durum hakkında şu bilgileri verdi: “1998 yılından itibaren tüm dünyada düzenlenen e-spor liglerinde ve turnuvalarında her yıl ilk 500 oyuncunun kazandığı toplam ödül havuzu 2,5 milyar dolara yaklaşıyor. Söz konusu ödül havuzunun yaklaşık yüzde 55’i sırasıyla ABD, Çin, Güney Kore, Danimarka ve İsveçli e-sporcular tarafından kazanılırken, Türk oyuncuların oranı binde 16 düzeyinde. Bu beş ülkenin ortak özelliği eğitim, araştırma kurumları ile ekosistemin iç içe olması.”

 Tartışma: Spor mu değil mi?

 Dünyada e-spor ekosisteminin tüm paydaşlarının üniversitelerle, araştırma ve uygulama merkezleriyle birlikte hareket ettiğinin altını çizen Çakır, e-spor’u spor yapan noktaları, şöyle anlattı:

 “En tartışmalı konu burası. Spor olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışması, EuroGamer tarafından Londra’daki Sports Academy’de Online Gamers Association’ın (OGA) başlatıldığı 1999 yılına dayanmaktadır.

 Kurucusu Mat Bettinson, ‘E sporların televizyonda geleneksel sporlarla aynı şekilde yer alması çok uzun sürmeyecek’ dedi. Aynı yıl, İngiliz Spor Konseyi, ‘Birleşik Krallık Profesyonel Bilgisayar Oyunu Şampiyonalar’ını bir spor olarak tanımayı reddettiğinde, anlaşmazlık kızıştı.

 O zamanlarda başlayan anlaşmazlıklar halen tüm dünyada bilimsel tartışmalar ışığında, e-sporun Olimpiyat Oyunları’na dahil edilip edilmemesinin konuşulduğu günümüzde de devam ediyor. Burada okuyuculara şunu söylemem gerekli; Olimpiyat Komitesi son açıklamasında ‘virtual sports’ (sanal sporlar) kavramını kullanmıştır.

E-sporun spor olarak adlandırılıp adlandırılamayacağını belirlemek için önce sporu tanımlamanız gerekir. Takip eden tartışma, spor sosyolojisi ve spor felsefesi alanlarından sporun ufuk açıcı tanımlarına odaklanmalıdır diye düşünüyorum. Araştırma Merkezi’ndeki arkadaşlarımızla e-sporun spor olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceğini belirlemek için bazı kavramlara baktık:

– Oyun (tüm sporların temelini oluşturur), organizasyon, rekabet, beceri, fiziksellik (elde tutulan kontrol mekanizmalarını başarılı bir şekilde yönetmek kesin bir fiziksel beceriyi gerektirir), ince motor ve kaba motor becerileri ve kurumsallaşma.

Tüm bu kavramların e-sporda olmadığını söylemek imkânsızdır. E-spor dijitalleşen dünyada sporun yeni adlandırılmış halidir.”

reklam
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?