O ESKİ BAYRAMLAR!

O ESKİ BAYRAMLAR!

Herkes gibi yaşama dair korkularım, endişelerim, kaygılarım sevinçlerim vardı, ne olduğunu niçin olduğunu bilmediğim, sık olmasa da inişleri, zaman zaman çıkışları dibine kadar yaşadığım, anne babamın en büyük mirası, çocukluğumdan bu güne taşımayı başardığım maneviyatım, paha biçilemez duygularım.
Yaşadığımız…
O ESKİ BAYRAMLAR!
Nasıldı, neler hissettirirdi özetini yazmak sonrasında özetlerimizden harmanlayarak komposizyon hazırlamayı deneyelim ister miyiz!
Nasıl olur ?
Hangimiz deneyimlemek ister?
Belki çocukça gelecektir lakin art niyetsiz samimi masumluğu hatırlatacaktır bizlere…
O ESKİ BAYRAMLAR!.
Nerde o eski BAYRAMLAR derdi ya hani büyüklerimiz!
Büyümüşüm demek ki…
Şimdi, yürekleri sevgiyle dolu, elleri öpülesi büyüklerimizin söylediği cümlenin içini doldurmaya çalışıyorum hadimi, hududumu aşmadan.
Evet, nerede çocukluğumuzda ki gibi günler öncesinden hatta, haftalar öncesinden hazırlıkları yapılmaya başlanan ve büyük bir coşkuyla kutlanarak herkesin yüzünü güldüren, evlerin içini neşeyle dolduran, ellerimize verilen hediye keseleriyle çocukluğumuzun doyasıya yaşandığı, aile, akraba, arkadaş ile bayramlaşma ziyaretleri, ziyaret edilen evlerin içerisinde farklı farklı yaşamsal örnekler, insan seline dönen caddeler sokaklar, hepimizin doyasıya eğlendiği türlü türlü, panayırlar, şenliklerden hepimiz payımızı alırdık az veya çok hem de ziyadesiyle…
Peki ya şimdi?
O ESKİ BAYRAMLAR!.
Büyük, küçük bir telaş sarardı hepimizin yüreklerini, tatlı heyecanın ne olduğunu bilmeden, ablalarım, abilerimle şarkılar söylerdik.
Bayramda yapacaklarımızın sıralamasını yapardık, çocukça aklımız yettiğince, uykularımız kaçar sabahlara kadar yatağımızın içinde döner dururduk istemsizce, anne babamız uyumadınız mı çocuklar diye seslendiğinde mahcubiyet kaplardı yüreğimizi eyvah yakalandık diye gözlerimizi kapatır üzerimize örtüğümüz yorganın altında sus pus olurduk çocukça hallerimizle…
Annem…
Emektar (SİNGER)marka dikiş makinası ile haftalar öncesinde başlardı hepimize tek, tek baharı anlatan çiçeklerle bezenmiş basma kumaşlarla istediğimiz model elbiseleri dikmeye, merakla beklerdik hangimizin modeli daha güzel olacak diye, giyeceklerimiz tamamlandığında, sıra gelirdi hazırlayacağı küçük harçlık keselerine, harçlıklarla birlikte beyaz leblebi şekeri doldururdu içlerine nasıl mutlu olurduk o minicik keseler dokunduğunda ellerimize…
Arife gecesi hiç uyumaz sabahın ilk ışıklarıyla ayağa kalkardık kardeşlerimle, bayramlıklarımızı giyinirdik büyük bir sevinçle annem en çok sevdiği elbisesini giyinir, babamın sevdiği renklerde yazmasıyla başını süslerdi, babam en kıymetli giysilerini giyinirdi, kardeşlerimle büyükten küçüğe sırayla önce anne babamız sonra birbirimizle bayramlaşırdık.
Bayram sofranın etrafına oturur, ilk gün yemeğine ekmeklerimizi banardık…
Komşu çocukları annem babamın, bizler de komşularımız olan amca, teyzelerin ellerini öper bayramlaşırdık…
Bayramlarda panayıra dönerdi evlerimiz, büyüklerimizle bayramlaşmak için sıraya girerdik hiç yüksünmeden…
Bilakis, mutlu olurduk büyüklerimizin ellerini öpmek için sıraya girecek kadar büyüdük diye, nasıl gururlanırdık bayramların coşkusuna…
Sihrine inanırdık dostluğu, kardeşliği, barışı anlatıyor, maneviyatın en büyüğü sevginin tam kendisi diye.
Büyüklerimizin ellerini öpmelerimiz bittiğinde toplanırdık onlarca çocuk, umurumuzda olmazdı kimin evindeyiz diye, başlardık keselerimizi açmaya, ceplerimizi boşaltmaya, sayardık hiç çekinmeden kimin harçlığı ne kadar, hangimizin ki daha çok oldu diye sayardık minik ellerimizle, harçlığı çok olanlarımız olmayanlarla bölüşürdü eşitlik olsun üzülenler olmasın, kardeş olduğumuzu unutmazdık bir an bile, sonra kalkar birbirimizi öper kutlardık bayramımızı şeker tadında kalsın hep böyle olalım dileklerimizle dağılırdık evlerimize.
O ESKİ BAYRAMLAR !.
An an yeniden yaşayarak çocukluğumu da yad ettiğim, yazarken sevinçten içimin titrediğini hissettiğim hüzün ile mutluluğun harmanlandığı Bayramlar.
Ya şimdi kutladığımız Bayramları birkaç cümle ile özetlemek gerekirse!
Ruhsuz, mecburiyetten gidilen ziyaretler, bayramınız kutlu olsun derken dahi, mutsuzum bayram neyime ifadesi fazlasıyla hakimiyet kurmuş yüzler, imkansızlarla boğuşurken evine ekmek götürebildiği her günü bayram ilan eden milyonlarca anne baba.
Bu ağır gerçeklerden kaçamayan sayısız bireyler.
Ve ne yazık ki…
Çocukluğunu bayram tadında yaşayamadan büyümek zorunda bırakılan minik yürekler.
O ESKİ BAYRAMLAR!.
Yerine…
‘’AHHH NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR!.
Cümlesinin daha doğru olduğunun bilincindeyim…
Lakin kopyala yapıştır kalıp cümlelerini uygulayanların yoğunluğu içerisinde farkındalık yaratmak, bir kaç dakikalık olsa da …
O ESKİ BAYRAMLAR’I hissettirmek, hayalinizde o anları yaşatmak istedim.

Sevdikleriniz ve sevenleriniz ile ESKİ’LERİ aratmaması temennisiyle…
Bayramınızı kutluyorum.
Saygılarımla

‘’YAŞAMA DAİR HERŞEY’’

B.YAŞAM UZMANI/Uzman Eğitmen
Mercane CAN

 

reklam
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?