Akdeniz Belediye Başkanı Sayın Mustafa Gültak’ın son Belediye Meclisi toplantısında sergilediği tavır, Mersin’in huzur ve kardeşliğine yönelik son derece kötü niyetli bir girişimdir.

Sayın Gültak’ın, “Şehit adının bir parka verilmesi engellenmiştir” diyerek kasten çarpıttığı olayın aslı aşağıdaki gibidir:

Cumhur İttifakı’na mensup bir belediye meclis üyesi tarafından, gündemde olmadığı halde, Özgür Çocuk Parkı’nın adının Şehit Ramazan Bahşiş olarak değiştirilmesi için bir önerge verilmiştir.

Oysa, Şehit Uzman Çavuş Ramazan Bahşiş’in aziz hatırası 2017 yılından bu yana, isminin verildiği bir parkta yaşatılmaktadır. Şehidimizin ismi o tarihte yeni açılmış bir parka verilerek hepimizin takdir ettiği bir saygı ve kadirşinaslık gösterilmiştir.

Buna rağmen, bugün şehidimizin isminin ikinci bir parka daha verilmesini teklif etmenin yöneticilik ciddiyetiyle de hatıraya saygıyla da açıklanabilir bir tarafı yoktur. Amaç sadece, “Şehit adının bir parka verilmesi engellendi” algısı yaratmaktır.

Halen Ramazan Bahşiş adını taşımakta olan park ile önergeye konu olan Özgür Çocuk Parkı arasındaki mesafe yaklaşık 1 kilometredir. Şehidimizin ismini bu 1 kilometre içinde bir parktan bir başka parka taşımak ya da aynı anda iki parka verilmesi gibi, benzeri görülmemiş, garip, şehidimize ve Mersinlilere saygı sınırlarını zorlayan bir uygulamaya Cumhuriyet Halk Partili meclis üyeleri elbette karşı çıkmıştır.

Akdeniz Belediye Meclisi’nin Cumhur İttifakı mensubu değerli üyeleri eğer Ramazan Bahşiş isminin 2017 yılında bir parka verilmesiyle ilgili bir rahatsızlık taşıyor, bunu yanlış buluyorlarsa bilmelidirler ki yanlışı düzeltmenin yolu şehidimizin ismi üzerinden bir tartışma açmak olamaz.

“O park olmadı, bu park da olsun” ciddiyetsizliğine derhal son verilmeli, şehidimizin ismi ilk verildiği yerde sonsuza dek yaşamalıdır. Ayrıca bu durum, manevi bir gereklilik görülüyor ise, şehidimizin isminin yeni yapılacak, park dışında ikinci bir tesise verilmesine de engel değildir. Yeter ki konunun gerektirdiği özen ve hassasiyet içinde davranılsın.

Bu ülkenin gencecik çocukları, isimleri üzerinden siyasi propaganda manevraları yapılsın, toplum ayrıştırılsın diye canlarını vermiyorlar. Yaşanan acıları gerçekten hissetmek ve bu acıları siyasi malzeme haline getirmemek bütün siyasetçilerin sorumluluğudur. Mersinli siyasetçilere ise herkesten çok daha hassas olmak yakışır.

Adil Aktay
Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı

Umut KABA