Erdoğan: Ülkemizde enflasyon değil hayat pahalılığı sorunu var

Erdoğan: Ülkemizde enflasyon değil hayat pahalılığı sorunu var

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığındaki Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı sona erdi.

“BİZDE TALEP KAYNAKLI BİR FİYAT ARTIŞI YOK”

* Biz tercihimizi faizleri yükselt baskısıyla ülkeyi soymak için ellerini ovuşturanlardan değil, istihdamı arttırarak milyonlardan yana kullandık. Tercihi finansal illüzyonlardan yana kullanmak, ülkeyi emperyalist mandalara peşkeş çekmek demektir.

* Hadi bize inanmıyorlar, hiç değilse kendi putlarına, ideolojik efendilerine kulak versinler. Uluslararası kuruluş başkanları bile faiz konusunda ezberlerin bozulması gerektiğini söylüyor. Türkiye için eskinin köhne enflasyon faiz denkleminde ısrar etmek gafletten kaynaklanmıyorsa alenen ihanet teşebbüsü demektir.

* Bizim ülkemizde teknik anlamda enflasyon değil fiili bir hayat pahalılığı sorunu vardır. Yaşananlara enflasyon diyebilmemiz için kamunun harcama disiplininin kaybolması demektir. 19 yıldır üzerinde hassasiyet gösterdiğimiz konu bütçe sistemidir.

* Bizim dönemimizde hem evi hem arabası olan kişi sayısı yaklaşık 3 kat arttı. Vatandaşlarımızın borçları da özel sektörümüzün borçları da milli gelirle oranlanarak diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok düşük seviyelerde.

* Faizi artırarak zengini daha zengin fakiri daha fakir yapacak emperyalist finans kurumlarının dayatması ekonomi reçetelerini bir kenara bıraktık. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyüme esaslı ekonomi programımızı uygulamaya başladık.

* Bu programla insanlarımızın canını yakan, hayatını zorlaştıran fiyat artışlarını nasıl engelleyeceğiz? Normal şartlarda üretim azlığı, talep fazlalığı sebebiyle fiyat artışları ortaya çıkar. Bizde talep kaynaklı fiyat artışından söz edilemez. Üretim tarafında üstesinden gelinemeyecek herhangi bir sıkıntıyla karşı karşıya değiliz.

* Sorunun bir tarafında vatandaşlarımızın bir kısmının tasarruflarını hala döviz cinsinden yapmaktaki ısrarı var. Diğer tarafta büyüyen ekonomimizin gerektirdiği ithal ve küresel ağların ortaya çıkardığı döviz talebi var. Bunun için vatandaşlarımıza kur korumalı mevduat gibi, konut kredisi gibi, tasarruflarını kendi paramıza kaydıracak alternatifler sunuyoruz.

“BU İKTİDAR FAİZİ ARTIRMAYACAKTIR”

* İhracatı teşvik ederek, turizmi destekleyerek ülkemize döviz girişini hızlandıracak yeni yöntemler geliştiriyoruz. İhracatlarımız her ay rekor kırarak kendilerine olan güvenimizi boşa çıkarmıyorlar. Enerji fiyatlarındaki fahiş artışların ithalatımızdaki bozulmayı bir kenara bıraktığımızda cari fazlaya geçtiğimizi söyleyebiliriz.

* Gelişmiş ülkelerinin tamamında ödemeler dengesinde ağır sancılar yaşanırken biz hepsinden daha iyi durumundayız. Bu ülkelerin merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelirlerin yüzde 40’ına dayandı. Kimse bizden şunu beklemesin; bu iktidar faizi artırmayacaktır; tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz. Benim derdim bu ülkede yatırımcı birinci derecede kamu bankalarıyla buna eğer özel sektör bankaları da dahil olursa düşük faizle sağladığı krediyle yatırıma gitsin.

* Bununla istihdam sağlayalım, üretimi, ihracatı arttıralım ve bununla büyümeyi sağlayalım. Bu oldukça işsizlik de daha da azalacaktır. Çin ve Japonya’nın parasal genişlemeye, faiz indirime gitmelerinin paralarına bilinçli olarak değer kaybettirmelerin sebebi bu fırtınadan kaçma çabasıdır.

* Bütçe gerçekleşmelerimiz pek çok alanda yaptığımız, ciddi vergi indirimleri ve enerji ödemeleri kaynaklı kimi sapmalara rağmen gayet iyi durumdadır. Hemen yanı başımızda bir sıcak çatışma patlak vermeseydi, salgın sonrası bu aylarda her kesimden insanımız programımızın somut faydalarını hayatlarında görmeye başlayacaktır. Biraz gecikmeyle inşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu noktaya geleceğiz.

* Fiyatları izahı mümkün olmayan bir şekilde artan ürünlerinin üretimlerini teşvik ederek, tedarikini kolaylaştırarak stokçuların oyununu bozacağız. Ekonomik istikrar ile finansal istikrar konusunda ciddi bir sıkıntımız bulunmuyor. Fiyat istikrarını aldığımız tedbirlerin yanı sıra cari fazlayı arttırarak sağlamayı planlıyoruz.

* Son dönemde ülkemizde ilave kaynaklı girişi sağlayacak pek çok girişimde bulunduk. Bir kısmı fiilen işliyor, bir kısmında mekanizmaları koruyoruz. Fiyat artışlarını durduracak, milletimizin gelir kaybını telafi edecek çalışmaları makro adımlarla programımızı sürdürüyoruz. Dün açıkladığımız buğday ve arpa alım fiyatları çiftçilere verdiğimiz desteğin açık şeklidir.

“ÜCRETLİLERİ BİRAZ DAHA RAHATLATACAĞIZ”

* Temmuz ayındaki enflasyon farkı artışlarıyla ücretlileri biraz daha rahatlatacağız. Yılbaşında tüm çalışanların durumlarını gözden geçirerek herkesin hakkını almasını temin edeceğiz.

* Sosyal yardım şemsiyemizi genişleterek hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine izin vermeyeceğiz.

Cumhurbaşkanlığı Sarayın’nda yaklaşık 2 saat 30 dakika süren toplantının ardından Erdoğan açıklama yapıyor:

“Türkiye artık siyasi ve güvenlik önceliklerini bizzat kendisi tayin eden ve uygulayabilen bağımsız bir ülkedir.

Daha düne kadar bize yapamazsınız dedikleri ne varsa yaptık. Bize altından kalkamazsınız dedikleri ne varsa altından kalktık ve daha fazlasını yapmayı sürdürüyoruz. Türkiye ayaklarına vurulan prangaları sökmüş, mazisine konmuş ipotekleri kaldırmış bir ülkedir. Nüfusumuz yüzde 30 artarken, istihdamı yüzde 42 artırmayı başardık. Etki alanımızı genişleterek ülkemizi geleceğe hazırladık.

Biz ne yaptığımızı iyi biliyoruz. Nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi iyi biliyoruz. Milletim gönlünüferah tutsun. Çektiğimiz her sıkıntıya değecek parlak bir gelecek bizi bekliyor.

11 yıl önce 2023 hedeflerimizi açıkladığımızda yine birileri dudak bükmüş, yine bizi eleştirmişti. 2053 vizyonumuzu somut hedeflere dönüştürecek adımları titizlikle yürütüyoruz.

Birileri sadece çevre adına salon toplantıları yaparken, sokakları yakıp yıkarken, biz evlatlarımıza yeşil bir ülke bırakacak çalışmaları yaptık.

Hedefimiz Evliya Çelebi’nin bir sincabın Edirne’den Kars’a toprağa ayak basmadan ağaçtan ağaca zıplayarak gidebildiği Anadolu tasvirini hayate geçirebilmektir.

Eğitimde önümüzdeki dönemden itibaren yeşil dönüşüm hamlesinin müfredata girmesini sağlıyoruz. İklim elçileri ile gençlerimizi uzman düzeyinde yetiştirerek sürece dahil ederek, yeni sektörler, yeni istihdam alanları oluşturuyoruz.

reklam
Sosyal Medyada Paylaşın:

BİRDE BUNLARA BAKIN

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?